Ölüm cezası demek… Bu fani eller tutmuşken Layemut bir ruhun pençelerinden Çekinir mi sanıyorsunuz gerçekten Eski agorada duran yağlı bir ipten, Aptalsınız, akılsızsınız ve en önemlisi de hala […]
Gayem; Zamansız ve mekânsız kalmak dünya hududunda Devre mükafat etmemek bu kısacık ömrü. Nice çınarlar altında sessiz kalabilmek Ve akabinde himayesi altına girmek bir gülün. Gayem; Güç almak hatalarımın […]
Adım Bekir. Otuz dört yaşındayım. Ellerim kocaman. Doğuştan. Bu odada yaşıyorum. Bir odada yaşıyorum. Çoğu zaman haddimi aşıyorum. İnsanlara şaşıyorum. Yalana alışıyorum, son cümlem gibi. Odanın penceresi sıkı sıkıya kapalı. […]
Kolumdaki kırık saat 01.23’ü gösteriyor. Bay Addison ve ailesi, iki tekir kedileri, yeşil ve sevimli (en azından bir zamanlar) bahçeli ev Yanık bedenlerin kokusu, dumanı tüten küller Sokaktaki öğrüntüler -düzensiz […]
Hastane koridorları, birkaç tane yanıp sönen floresan ve zihnim. Zihnim bulunduğum ortamın şeklini aldı yine. Tıpkı bu koridor gibi kalabalık, havasız ve loş. Gözlerim dikkatimi dağıtacak yeni bir hadise peşinde […]
O üzerine çöken karanlıkta bir yüz beliriyordu. … Nefesi yoktu artık. Soluğu tamamen kesilmişti. Hissedemiyordu. Sonu olmayan bir karanlık vardı üzerinde, onu boşlukta gibi hissettiriyordu ancak ağır bir karanlıktı bu… […]