Adaya akşam iniyordu. Usul usul ve kızıl. Bense ufkun ötesinde batan güneşi izliyordum. Elimde bir kadeh Cabernet, yanımda yarım bıraktığım keçi peynirli sandviçim, sırtımda keten gömleğim ve gözümde gözlüğüm ile […]
Gün ağarmadan yola düşmüştüm. Bulunduğum semt şehrin dışına doğru bu yüzden bir yerlere gitmek bana hep fazladan süreye mal olmuştur. Olsun semtimi temiz havasından dolayı seçmiştim zaten ve hala bana […]
Ayşe Afra KOCA Anısına… Denizin kenarında bir başıma oturuyorum. Gözlerim kapalı ama kulaklarım açık. Etraf karanlık, gece sessiz, insanlar dilsiz. Çok eski zamanları hatırlıyorum. Çok yeni hayaller kuruyorum. Düşler görüyorum, […]
Güneşi fenerle göstermeyenlere… Kendime tanıdığım kaçış süresinin sonuna geldim. Kentlerin, tarihin, doğanın ve en çok da insanların onulmaz yaralar aldığı bu dönemde yazmak gibi serinkanlılığa dayalı bir eylemi gerçekleştirmekte çok […]
Buraya yakama yapışanları yazdım. Konuşamama problemimi yazdım özellikle de kırılan bensem. Çünkü bazı şeyler konuşarak anlatılmıyor… İsterim ki içimden geçenleri pürüzsüz bir berraklıkla anlatabileyim ama yapamayacağımı biliyorum. Bu hissettiklerimin […]
Adım Bekir. Otuz dört yaşındayım. Ellerim kocaman. Doğuştan. Bu odada yaşıyorum. Bir odada yaşıyorum. Çoğu zaman haddimi aşıyorum. İnsanlara şaşıyorum. Yalana alışıyorum, son cümlem gibi. Odanın penceresi sıkı sıkıya kapalı. […]