Kitabı ilk annemin elinde gördüğümü hatırlıyorum. Kapak tasarımından mıdır kitabın isminden midir bilemiyorum, gördüğüm zaman okuma isteği uyandırmıştı bu kitap bende. Yıllar geçti, anneme hâlâ okumak nasip olmadı. Kitabı ilk […]
Azra Kohen’in Youtube kanalındaki Hypatia Okuma Yolculuğu serisine denk gelmem ile birlikte Jules Payot’nun İrade Terbiyesi kitabının varlığından haberdar oldum. O zamanlar geceleri yatmadan önce yirmişer dakika dinliyordum. Zihnimi açıyordu, […]
150 yıllık bir evin içindeydi gül. Dantel perdelerle kaplı, ninesinin deniz kenarındaki evinde koca salonda derin bir uykudaydı. Birazdan deli bir lodos, kalp çarpıntısıyla uyandıracaktı gülü. Rüzgâr, ahşap pencereleri […]
“Ölmek istedim Diana! Hani tam da şu an, güneşli bir günde, çiçekler kokularını salarken arılara! Çocuklar oynarken parklarda, teşekkür etmişken minnet duyduğum insanlara, gezebilmişken birkaç mavi koy… Aşkı tadabilmişken Diana! […]
Hastane koridorları, birkaç tane yanıp sönen floresan ve zihnim. Zihnim bulunduğum ortamın şeklini aldı yine. Tıpkı bu koridor gibi kalabalık, havasız ve loş. Gözlerim dikkatimi dağıtacak yeni bir hadise peşinde […]
Yazılan her cümlenin bir anısı var, sevgilerle. En sevdiği şeyi yaptı kadın, yolda yürürken parmaklarını çalıların arasından geçirdi. Bunu yapmayı ne de severdi, o sert dalların parmak uçlarına yaptığı darbelere […]