Soğuk hava yüzüne vuruyor, rüzgâr kulağında uğulduyordu. Ağzından çıkan buhar onu sinirlendiriyordu sebepsizce. Aslında bu gereksiz sinirinin sebebini biliyordu. Ofladı, soğuk havaya. Sabah güneş açıyor da bu dünya neden bu […]
O üzerine çöken karanlıkta bir yüz beliriyordu. … Nefesi yoktu artık. Soluğu tamamen kesilmişti. Hissedemiyordu. Sonu olmayan bir karanlık vardı üzerinde, onu boşlukta gibi hissettiriyordu ancak ağır bir karanlıktı bu… […]
Arkadaşlarıyla oturduğu kafeden kalktığında saat 23.30’a geliyordu. Yine hızlı akmıştı zaman, yalnız dönerken tedirgin olacaktı sokakta. Düşünmemeye çalıştı. Otobüsle gideceği yol çok değildi ne de olsa. Oturduğu koltukta yalnız gidebilmeyi […]
Her zamanki gibi hazırdı erkenden dış kapının önünde derse gitmeye ama gitse, öğrencileri yine dakikliği tuttu diye söylenirlerdi. Dün gece üzerinde çalıştığı araştırması yüzünden üzerinde bir yorgunluk ve gerginlik vardı. […]
El bele dolanır, kollar boyna sarılır. Keşke dursa dünya diye umulur. Dudakların onun tenine temas ederken bir hayli huzur bulunur. Kokusu en son unutulacak ona ait şey oluverir sende. Oluverir […]
Kadın üzgündü yine. Eve gelmişti, almıştı bilgisayarını dizlerine, bakmıştı dünya gündemine. Alışkındı o üzgün olmaya, gülmemeye. İnsanlar onu bu yüzden yalnız sanıyordu ama aslında insanların arasında da daima gülerdi, tuhaftı […]