Düşüncelerin taraf tutsa da tutmasa da bertaraf olduğu “Ruminas N’dyon” ada ülkesinde yaz mevsiminin yaklaştığına dair işaretler her yerde görülür durumdaydı. Adanın bir ucundan diğer ucuna 2 saat bisiklet sürerek […]
Hiçlik Çemberi serisinin birinci yazısı. “Hadi kızım! Bağlayamadıysan bağcıklarını sonra bağlarsın. Şimdilik ayakkabının içerisine sok.” diye seslendi annesi kızına. Altı yaşındaki Nevin ise bunu yapmak istemiyordu. Son bir düğüm […]
Kolombiyalı bir yazarın ardından Brezilya’ya geçiyoruz ve Latin Amerika’dan devam ediyoruz. José Mauro de Vasconcelos’un bizleri küçük bedenlerimize dönmeye ikna ettiği Şeker Portakalı kitabını okudunuz mu? Okumadıysanız eğer muhakkak okumalısınız. […]
Gabriel García Márquez’in yazmış olduğu Kırmızı Pazartesi romanını belki bilirsiniz. Bilmeyenler için tat kaçıran bir bilgi vermeden biraz konsept detaylar paylaşmak isterim. Kırmızı Pazartesi romanı sonunu bilerek başladığınız bir hikayeye […]
Muhtemelen her şey uyumadan önce başladı. Henüz okuma ve yazmayı bilmiyordum. Görsellerine bakabildiğim tüm çocuk kitaplarımı tüketmiş ve sıkılmıştım. Kuzenimde olan masal kasetlerinden bizde yoktu. Uyuyabilmek için zihnimde görseller görmek […]
Herkesin itkisidir yürüdüğü yollarda savrulup bir boşluğa düşmek. Kaybolduğunu varsayarak bir çıkış yolu aramak. Çünkü arayış içerisinde olmak anlamlıdır. Güçlü hissettirir. Bu yüzden kimi zaman işler yolundayken adımlarımıza dikkat etmeyiz. […]