Zaman, kendisini fark etmediğimiz anlarda en keskin yüzünü gösterir. Bir kapının eşiğinden geçtim. Arkama bakmadan. Ama bakışlarımda hâlâ geçtiğim odaların yankısı vardı. Ben bu yıl üniversiteyi bitirdim. Bir sonun […]
Su sesinin sakinleştirici bir etkisi var. Dalgaların ritimsiz kıyıya vuruşlarında, birinin gelirken birinin kıyıyı süpürerek geri çekilmesinde. O kumların bir savrulup bir birikmesinde. Suyun getirmesinde ve götürmesinde. Bir şekilde sonunda […]
Bir gün bu yağmuru durduracağım, Pusulamı gökyüzüne tutmayı bıraktığımda. Artık kalmayacak bu şehir, Bu duygusuz güruh. Yolculuğum son bulacak, günlerim sayılı. Bırakıp gürültü kokan sokaklarını, Denize çıkmayan kaldırımlarını, Oturamadığım yeşilliklerini […]
Bu ay Zümrüdüanka Dergisi’nde bir tema etrafında yazmaya karar verdik. Temamız tutkuydu, yaparken bize zamanı unutturan şeyler hakkında yazalım dedik. İlk etapta emindim, kolay olur canım diyordum. Sonra bana düşünmeler […]
Ben 23, dünya da bu yıl 4.543.000.000 küsürüncü yaşına girdi. Hatırlamak unutmaktır derler. Çünkü hatırladıklarımız hatırlamayı seçtiklerimiz, hatırlamadıklarımız da unutmayı seçtiklerimizdir. Dönüp bu seneden bana neler kalmış, benden neler gitmiş, […]
Bir film, bir Kadıköy, bir köpekle başladı, sanıyorum. Bir hayal ve bir vegan, dinlemek çıkarıp koymuşuz masaya. Sessizlik ve cüretle, shot bardaklarını çevirmişiz tersine. Uyumalar uğramadan, bakışlar derinleşmeden. Gelgitlerden de […]