3 Mart 2153, Tundura’nın Güncesi; “Kendimi bildim bileli 148. katta yaşamaktayım. Geniş yolları, tahtadan evleri, büyük parkları ile doğduğumdan beri bu katın dışında bir kat hiç görmemiştim. Tüm dostlarım da […]
Onları hiç ciddiye almamıştık. Yüzyıllar boyunca binlerce öteki tür gibi göz ardı etmiştik. Öncelerde daha kıllılardı ve ön ayakları vardı. Onlardan birkaçının uzak kuzenlerini kuzey ormanlarında olduğum zaman görmüştüm, garip […]
Dünyanın öbür ucunda bir orman var Ağaçları beyaza bürünmüş Beyaz kürkler ile etrafta dolaşır hayvanlar Av ve avcı üzerine kurulmuş Kayıtsızca rüzgârda salınan ağaç dalları var Çok uzaklardayım ben […]
Küçük elleriyle meydanın ortasında duruyordu. Sadece elleri değil her şeyi küçüktü. Küçük bir insandı; kavrayamazdı büyük idealleri ama yine de anlıyordu, o küçük kalbine rağmen bu kutlama meydanının değerini. Saçları […]
Asha karanlık gecede topluluklarının ortasındaki ateşi izlemekten oldukça zevk alıyordu. Kafasını gökyüzüne çevirdi ve parlak yıldızların ışıltısına daldı. Onlar yüce şeyler olmalı diye düşündü ve mutlaka çok büyük olmalılardı. Mesela […]
Bir gün eve girdiğimde fark ettim ki sabahtan kalmış salata unutmuşum masamda. Masadaki salata kasesinin üzerinde bir kara bulut gibi hareket edip uçuşan şeyler vardı. Hani bataklık alanlarında ya da […]