Nouvelle à Chute
Haziran 2, 2024
Değirmen
Haziran 2, 2024

İcat Edilmesi İstenen En Saçma Şey

Nasıl konuşup dertleştiğimizi unuttum güneşin doğduğu vakit öten kuşlar gibi…
Etmez mi o kuşlar birkaç dal taşıyarak balkon kenarını yuva,
Sabaha karşı bilmem kaç kıkırdıyoruz, kozasında tırtıllar, ben görüyorum denizin kenarından
pencerenin camına yansıyan maviyi,
Mail atmaya başladığım zamanlardı şiirlerimi,
Vız vız kulağımın dibinden arılar, benim de artık bir kara sinekle fotoğrafım var, üstelik
ikimizde gülümsüyoruz.
Ben bilmiyorum sana verdiğim cesaret kadar eder mi hayatımdaki cesaretsizliğim…
Bilmiyorum saymayı, duvardaki kan böceklerini ezdiğim için işaret parmağımla…
Halının üzerinde kareler zıplıyorum, bir iki bir iki heh üç geliyor sonra
Toprak tadı sensin ağzımdaki.
Bir telden örgü, üstünden atlamaya çalışınca yırtıyor şortumu ve sen düşüyorsun denize
parkın kenarındaki
Uçuyorum sanıyorum oysa ki sadece hayal ediyorum: Dallara değerse ayaklarım, benden
büyüyünce ne olur, diye…
Farkında değilim ki senin yanında hep salıncaktaki yaşımda kalacağım,
İcat edilmesi istenen en saçma şey bir zaman makinesi!
Tak tük! Düşen bir çocuğun kafasına çarpıyor kalbimizin sesleri
Yol boyunca dilinden dökülen sözlere eşlik ediyor gözyaşı damlaların
Bir yağmur göz yaşlarımızdan yağsa şu rumlardan kalma okulun bahçesine belki çıkar ana
sınıfından kalma düşüşlerimin dizimde bıraktığı minik çakıl taşları
Bir abla tek tek çıkartıyor dizimden minik, yamuk ve beyaz taşları, bana estetik geldiğinden
bu taşlar, duyamıyorum bile acımı,
Yağmur damlalarıyla birlikte düşüşlerimde çoğalıyor; öğreticiliği de büyümenin en haz veren
yanı…
Ve diyorum cümlelerinden, parmaklarını kitap kapağının üzerinde gezdirişinden…
Sevmediğim her bir yanını artık…
Köşeleri bu hayatın çarpıyor kafatasıma, pat küt!
Yanlarımızı ayrı yollara doğru yürüttüğümüzden ayrı gayrı düştük, tutamadım gözyaşlarını,
zıt kutupların birbirini ittiği doğrudur.
Düşüncelerimiz mi bizi hapseden daracık yerlere?
Daracık yerlerinde hayatın esen rüzgârdan bir adanın üstündeyim, fikirlerimiz elbet bir gün
buluşsun
Ben, salıncaktan dallara ulaşma cesareti…
Ben, hep denize karşı…



Paylaşmak Güzeldir:

Pınar Dereli
Pınar Dereli
Marmara Üniversitesinde Gazetecilik okuyan Pınar için kalem ve kâğıt asla vazgeçemeyeceği derin bir tutkunun olmazsa olmazları. Sanata düşkün, hareketli, enerjisi yüksek biri. Enteresan düşüncelerle aklı hep meşgul. Yeni yerler görmek, gezmek, keşfetmek heyecanı ile dolu. Sohbet etmekten zevk alan, umudun insanı ayakta tuttuğuna inanan ve o da umuda sarılan biri. Fazlaca kitaplarda, birazcık şarkılarda, pek az da hayatta yaşayan biri.