Annem Okumadan Silinecek
Mart 3, 2024
Kısacası her şey çılgın. Zırdeli. Kaçık.
Mart 3, 2024

Benden Cümleler

Twitter (yeni adı ile X) yolculuğum, henüz 14 yaşındayken, 2012 yazında başlamıştı. Benim için bir nevi hayatı keşif platformuydu. Ergenlik yıllarımın en büyük eşlikçisiydi. Özellikle verdiğim ‘cringe’ zararlardan ötürü o dönemlerde beni tanıyanlardan özür diliyorum 🙂 Hayatın içkin dinamiğinde hem Twitter hem ben birçok kimlik değiştirdik. Yaşamıma birçok yeni bakış açısı ve kıymetli insanlar kattı. Bu bağlamda her bir kazanıma, eyvallah! Bugüne kadar 6.000’den fazla gönderi biriktirmişim bu sosyal mecrada. 2024 itibariyle ise kişisel hayatımda aldığım bazı kararlar neticesinde ilk günden bu yana kullandığım biricik hesabım @furkeynn_’i kapatarak veda ediyorum. 

2020 yılından bu yana Twitter’ın benim nezdimdeki yeri biraz daha aforizmalar, günlük akıştaki ilhamlar, farkındalıklar ve anlamlandırılan konular üzerinden şekilleniyordu diyebilirim. Bu sebeple hesabıma veda ederken, değeri olduğuna inandığım gönderileri bir yerde toparlamak istedim. Bu yazının oluşması için tüm Twitter arşivimi tek tek itina ile okudum. Yazdığım her bir cümlenin nasıl bir hissiyatla ve nasıl bir bağlamda yazıldığını hatırladım. Yani diyebiliriz ki bu aktive, anılar havuzunda yüzmek gibi, yer yer tetikleyici yer yer keyifli saatlere vesile oldu.

Sizlerle paylaşmak üzere seçtiğim cümlelerden bazılarına şu anda fikirsel olarak katılmıyor veyahut anlamsal olarak yazdığım günlerden ayrışıyor olabilirim. Gelecekte de bu cümlelere yönelik hislerim ve yaklaşımlarım çokça değişebilir. Bu cümleler için sanırım önemli olan, içten içe benim bildiğim, kalp ve zihin ile emek verilmiş somut eserler olmaları. Cümlelerin sıralanmasında ise bir hiyerarşi kurgulamadım. Bedeli ödenmiş, pahasına adımlar atılmış cümleler olmaları sizlerle buluşturmam için beni motive etti.

Cümlelerimi kelimeleri ile besleyen her bir dosta selam olsun. Muhabbetlerimiz aşk olsun:

Hayatın İçerisinden:

  • Birileri için iyi ki var olmak.
  • Tam olarak “öteki” olmayı deneyimlememiş herkes yargı prangalarına esir oluyor.
  • Hikayeler. Hikayelere tutku. Hikayesiz insanların hikayeleri.
  • Tüm varoluşumuzla, olanın olduğu gibi olacağı ve sessizce yol alacağımız bu hayat…
  • Umarım bir gün herkes zayıf ve eksik yönlerini kabullendiğinde daha güçlü ve başarılı olabileceğinin mekanizmasını kavrar.
  • Bir güruh var ki iğneyi başkasına, çuvaldızı daha başkasına batırıyor.
  • Bir başkasına uyumlanmak ve onun tarafından kabul edilmek için değil, bizzat içimizden geldiği için ve geldiği şekilde yaşamak ne muhteşem.
  • Yılanın derisini sökemezsin. Yılanın onu terk etmesi gerekir.
  • Her bir yanlışın yeni yanlışlara gebe olması çok ilginç bir mekanizma.

İçimdeki Bilgelik:

  • “İçimizdeki ses” hayatın bilgeliği denilen mevzuyu çağrıştırıyor bana. Kısılmadığı zaman gelen ilhamlar daima sonsuz diyarlarda temaşa ettiriyor.
  • Eskiden amatördüm, son dakikaya bıraktığım işlere hayıflanırdım; şimdi ise profesyonelim, son dakikaya bıraktığım işleri kucaklıyorum.
  • Başarılıyım zannediyordum. Halbuki yalnızca normlara uygunmuşum.
  • “Oldum” zannetmek kadar tehlikeli çok az şey var bu hayatta. Tekrar tekrar sınayıp sarsıyor mübarek.
  • Cüretkâr insanlara bayılıyorum. Ancak hadsizliklere asla tahammülüm yok.
  • Anlamsız veya önemsiz olduğu için değil, artık bana ve yoluma hizmet etmediği için heyecanlanmadığım muhabbetler var.
  • Beynimin fonksiyonlarını bozmamak ve hatta daha iyi çalışması için onu beslemek; bu hayattaki en büyük şükür eylemim.
  • Yeterince akışa teslim oldun ve deneyimledin. Bildiğini değil, bilmediğini yapma vaktin geldi. Hedef belirle ve planla. Şimdi emek vermeyeceksen… ne zaman?
  • Annem ısırganlı pide yapmış. Yani love.
  • Farklı insanların aynalarındaki yansımalarımı görebilmek ve anlamlandırabilmek öz sevgim ile özsaygımı besliyor.
  • Aldığımız nefes de politiktir. Çünkü her an yaşamayı seçmeye dair.
  • Bunca kaosun içerisinde yaptığım en aktivist eylemin su içmek olduğunu düşünüyorum.
  • Bir idrak noktası olarak “zamana zaman vermek”i öğrenmek.
  • Üretmek, var olmaktır.
  • Kendi kendi ile konuşup delirme uçurumuna yaklaşmayan insanlara pek de saygı duyamıyorum sanırım. Hatta hadsizce terapi önerebilirim.
  • Bazen duygusal durumum ucuz Amerikan komedisi izlerken ağlama hissinin gelmesi gibi.
  • Dindar insanlar ile bir problemim yok. Dindar insanların benimle problemlerinin olmasıyla ilgili problemim var.
  • Hayat benim için koskocaman bir gösteri ve hikâye anlatıcısı olmak da sanki bu gösterinin yönetmenliği.
  • Beni hayat değil de herkesin kendine göre mantıklı açıklamalarının olması yordu sanırım.
  • Anlam bize has. Bu hayattaki anlamlarıma talibim.
  • Bazen “hayat” olur.
  • Bir insanın nasıl salt kötü olabileceğini öğrenmek üzere çıktığım yolda heybeme incinmişlikler ve kırılganlıklar doldu.

İlişkilenmeler Üzerinden:

  • Kendimizi iletişime açtığımız her kişi ile enerjetik alışveriş yapıyoruz. Kendimize geri çekildiğimizde, neyin bize ait olduğunun ve neyin bırakılması gerektiğinin ayrımına varmak gerekiyor.
  • Benim için “güvenme” hali, güvenmeme olasılığını da kapsayan bir eylem.
  • Benzer kelimelere benzer anlamlar yüklediğimiz kişiler ile yakın oluruz. Ne zaman ki kelimeler ve anlamlar değişir, o vakit yollar ayrılır.
  • İçimdeki nehirlerimin ulaştığı denizsin.
  • Sevgi öyle sonsuz ki biz birbirimizin kalplerine sevginin bin bir türlü hali ile dokunabildikçe insanız. Sevginin dokunuşu hayatlarımıza huzur, kavrayış ve hareket gücü getirsin.
  • Bazı ilişkiler tıpkı madde bağımlılığı gibi. Bazı anlarda güzel hissettiriyor ama aslında toksik dinamikler barındırıp travmatik anılara neden oluyor. Ayrılmak istediğinde ise yoksunluk yaşamakla yüzleşmenin zorluğu var. Ayrışıp, kendini var edebilmek inanılmaz bir mücadele.
  • İnsan zannediyor ki bir kere uyumlandıktan sonra bir daha hiç bozulmayacak. Halbuki ister arkadaş ister sevgili olsun, uyumlanma dengesi ilişki boyunca çok parametreli şekilde devam ediyor. Bu dengeyi korumak ve uyumlanma isteğini muhafaza etmek her iki öznenin de görevi.
  • Aşk, havanın yağmurlu olduğunu görünce “acaba yanına şemsiyesini almış mıdır?” diye düşünmektir.
  • His ve düşüncelerin açıkça paylaşılamadığı, endişelerin dile getirilemediği, maddi-manevi karşılıklı beslenmenin mümkün olamadığı tüm ilişki ve iletişimlerin uzak olmasını dilerim.
  • Hayatımızda tebessüm eden insanlar eksik olmasın. Hemen her şey içten bir tebessümle çözüme kavuşup yolunu bulabiliyor.
  • Herhangi bir iletişimi sonlandırma turnusolü olarak: Karşımızdaki kişinin teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilip bilmediğini analiz etmek.
  • Bence herhangi bir bireye hediye almanın zorluğu diye bir durumdan pek bahsedilemez. İçinden gelen makbuldür; sınır ihlal etmeyen ve kötü çağrışım barındırmayan kabuldür.
  • Güvenli bağlanma yaşamak için kurguladığımız kontrol mekanizmalarının ve stratejilerin bizi aslında daha “kaçıngan” veya “endişeli” bağlanmaya itmesi…
  • İrademin bana ait olduğunu biliyordum. Tıpkı irademi güçlendirecek sevginin sende olduğunu bildiğim gibi.
  • Duygular gerçek, insanlar paravan.
  • Birinin yanında iyi hissediyorsanız zaten bu iyidir. Eğer iyi hissetmeye çabalıyorsanız bunun ne kadar iyi olduğunu bir dönüp sorgulamak gerekebilir.

Manâ Alemi:

  • Çok fazla kayıp ruh var.
  • Hayat. Tek kelime. Bir düalite.
  • Çocuk olarak beslenip yetişkin olarak sindireceksin.
  • Şüphe kapılarının kapanması ile an’da yaratım mümkün hale geliyor.
  • Bilenle değil, bilmeyenle konuş. Görevimiz, aktarmak.
  • Gölgemin üzerine basılmış gibi. Benliğimin ise canı acıyor.
  • Gölgenin kaynağı ışıktır.
  • Bazen öyle olur. İnsan, hiç kimsenin altında ezilmez de kendi gölgesinin altında ezilir.
  • Olan güzeldir. Güzelliği, olan haliyle görenler ile yola devam.
  • Doğum ve ölüm düalitesinin bir sonucu olarak yaşamın var olması.
  • tas, tasfif, tasvir, tasvip, tasnif, tasavvur, tasavvuf.
  • Gerçekliği olduğu gibi kabul etmek an’da olmakmış.
  • Eril enerjinin gölge yanlarından biri de ne yazık ki mansplaining. Dişil enerjinin gölge yanı olan manipülasyonu da bu noktada konuşmayı önemli buluyorum.
  • Middle Light Blesser: Olmayı öğrenmek mi yoksa olmayı kabul etmek mi?
  • Her birinize ne kadar değerli olduğunuzu ve size baktığımda hangi güzel yansımayı gördüğümü tek tek söyleyebilmeyi dilerdim.
  • Kadim bir bilgidir ki şifacı, kendi yaralarını iyileştirmeden ve sorumluluğunda olduğu enerjiyi korumayı beceremeden kimseye aracı olamaz. Bu durumlarda zararı önce ‘kendi’sinedir. Ve ardından sonuç olarak ‘bütün’ de zarar görür.
  • Beşer, hakikati bulamayacak kadar aciz; insan, hakikati öğrenmek/anlamlandırmak için ise tam teçhizatlı bir varlık.
  • Tüm evreni içimde hissettiğim ve bu sebeple büyüdüğüm, lakin küçücük olduğumun idraki ile birtakım huzursuz çatışmalar yaşadığım; sevginin şifasına ve dönüştürücü haline tutunduğum, “bir ben vardır benden içeru” temalı bazı geceler.
  • İçimizdeki yaratım gücü hayatın her alanında bizlere yardımcı olan bir kaynak. Bizler materyal ile ilişki kurarken, soyut olanı anlamlandırmayı es geçtiğimizde, bence, distopyayı inşa ediyoruz.
  • Bu dünyaya albino bir kanguru olarak da şahitlik edebilirdik ama günün sonunda bu cümleyi yazan ve okuyan özneler olarak süreci deneyimliyoruz.

Cümleli Anlatılar:

  • Kusurları olan ve bunun farkında olup; kusuruna rağmen değil, kusuru ile birlikte bu hayatı muhteşem şekilde yaşayan insanları çok seviyor ve onlara çok saygı duyuyorum.
  • “İyileşme” kavramı bana kalırsa bir niyetten ibaret. Kişi, içinde bulunduğu herhangi bir durumu kendi tasavvurunda daha iyi hale gelmesine niyet ettiği an’da, süreçte ihtiyacına göre gelenler sadece bir aracıya dönüşüyor.
  • Herkes bilmediği şey hakkında varsayımlarda bulunur. Varsaymak, bir anlam atamaktır. Çünkü anlamsız yaşayamıyoruz. Ancak kimsenin varsayımlarını bilinir kılmak gibi bir sorumluluğumuz yok. Sabırla, sadece kendimiz olmak gerek. Dileyen, varsaydığını öğrenmek için kapıyı tıklatır.
  • Manipülasyon yapan birine manipülasyon yaptığını ifade etmeye gerek yoktur. Çünkü neden öyle bir şey yapmadığını ‘dinlemek’ zorunda kalırsınız. Ve muhtemelen iletişim sizin suçlu olduğunuz sonucuna ya da her şeyi yanlış anladığınıza bağlanarak sonlanır.
  • Bazen deneyimlerimiz ve onların bizde bıraktığı hisler sebebiyle yeni bir duruma karşı tepkisel yaklaşımda olabiliyoruz. Aslında verdiğimiz tepkiyi diretmeye devam etmeyip sürece yaydığımızda, o durumun üstesinden gelebileceğimizi fark edebiliriz.
  • Panik atak ve anksiyete sorunları ile mücadele edebiliyor olmak onları aştığımız anlamına gelmiyor. Hala hayatımıza dair toplayacağımız deneyimler ve demlememiz gereken analizler olacaktır. Böylelikle çözüm sürecindeki ‘değişim’ kendine ait hızıyla gelecektir.
  • Dertleşme kapsamında duygu ve his paylaşımı yaparak rahatlamak her iletişimde olduğum insanın hakkıdır. Ancak bir türlü rahatlayamıyor ve çözüm odaklı olamıyorsanız kimseyi darlamaya hakkınız yok. Seçimlerimizin sorumluluğunu almalı ve olanla yola devam etmeliyiz. Zira dramaya lüzum yok.
  • Yıllar önce verdiğim kırmızı alarmları eminim bazı insanlar fark etmiş ve “Onun da öğreneceği ve aşacağı konular var.” demişlerdir. Kimsenin tekamülü aceleye gelmiyor. Yine de dost bildiklerimizin ufak hatırlatmalı temas noktaları yolumuza ışık tutuyor. Işık tutanlardan olalım.
  • Anlatsak da dışımızdan, ki genelde anlatamayız, insanlar içimizde hangi hislerin mücadelesini verdiğimizi en iyi ihtimalle tahmin edebilir. Empati de olmasa her şey daha dayanılmaz olurdu herhalde ama ben hissettiklerimiz ve mücadele ettiklerimiz için her birimizi kutlarım.

Bağzı Sorular:

  • Hiç kimsenin beni görmediği esnada ben kimim?
  • Hangi deneyim/ler için bu dünyadasın?
  • Bu hafta dengeyi bulabilmek için neler mümkün?
  • Acaba hangi dilde “Bir insanı özleyerek uykuya dalmak” anlamına gelen bir kelime vardır?


Paylaşmak Güzeldir:

Furkan Çankırı
Furkan Çankırı
Boğaziçi Üniversitesi'nde Eğitim Bilimci olma sürecinde. Hikâye koleksiyonerliği, psikoloji ve yürüme eylemi ile hemhâl olarak kırılgan gerçekliğinde şaşkınlıkla yol almaktadır. Tutkularından biri Eurovision olan yazarımız, dünya vatandaşlığı hayali gütse de fazlasıyla Çanakkale sevdalısı. Biraz hayatı anlama çabası, biraz beşerî kültür, biraz da ne yaşıyorsa işte. Peki ya anlatmasa? Öylesini hiç sevmedi.