Öğrenmenin en güzel yanlarından biri, öğrendikçe aslında ne kadar da çok şeyi bilmediğimizi idrak edebilmektir. Bu, beraberinde “Hiçbir şey bilmiyorum, ben bir hiçim, eziğim.” anksiyetesini de getirebilir. Çünkü mevcut ekosistemlerin […]
“Ben, kendi varoluşumdan sorumlu biriyim. Ben, varoluşlara saygı duyacak kadar akıllı biriyim. Ben, başkalarının varoluşuna zarar vermeyecek kadar vicdanlı biriyim.” Telkinlere müracaat etmişti. Yarım ayın hâkim olduğu, zihninin susmadığı ıslak […]
Bilmediğimiz kelimelerden, olgulardan ve yaşamlardan kaçınma eğilimi sergileme olasılığımız yüksektir. Çünkü bilinmezlik, korkutur. Paradoks budur ya; korku eylemimiz sayesinde evrimsel süreçlerimizi tamamlamak için yaşama bir tutam daha tutunuruz. Korkular bizi […]
Durmayan çeneler, malayani konularla meşgul olan zihinler, cevap hakkı doğmaksızın öldürüşler! Evet, kimse söylemedi kültür kelimesinin daima pozitif bir anlamının olacağını. Hatta bazen kültürler ‘kalıpların’ devamlılığını sağlamak için bir araçtır […]
Güneşin doğmasına daha var. Evde kısık ağlama sesleri ve telaş. “Emre, kardeşini uyandır.” cümlesi ve yataktan kaldırılış. Bekliyorduk sanırım. Ama küçüksün, pek sorgulamıyorsun. Ya da sadece hastaydı diyebiliyorsun. Öyle değil […]
Sancılar devam ediyor. Ben hala kusamıyorum. Sanırım beni hayatta tutmak için çekip gitmiyor bedenimden. Her an, ben buradayım sen de burada ol, diyor. Böyle söylediği zamanlarda ağlamak istiyorum. Ama ben […]