Başkası Olmak 
Haziran 3, 2023
A Yak Ta 
Haziran 3, 2023

Can Levent Özgün ile Numeroloji Üzerine Röportaj  

Kendisini uzun süredir Twitter üzerinden ilgi ile takip ettiğim, numeroloji söz konusu olduğunda akla gelen isimlerden birisi olan sevgili Can Levent Özgün ile beraberiz bu röportajda. Numeroloji, hayatıma 2019 yılında ezoterik bir öğreti olarak giren, kadim olarak nitelendirebileceğimiz, kökleri insanlığın eski çağlarına kadar dayanan bir ilim.  Bu ilmi, insanın anlam yolculuğundaki bazı sorularına cevaplar veren, kişinin kendisini tanımasına ve potansiyelini anlamlandırmasına yardımcı olan bir araç olarak görmekteyim. Numerolojik hesaplama yapmayı ve yorumlamayı ilk öğrendiğim zamanlarda, çevremdeki insanların hayatlarını gözlemlemeye başladım. Yaşadıkları özelinde detayları bilmememe rağmen, nasıl olur da hayatlarına dair bu kadar tutarlı ve doğru yorumlar yapabildiğime şaşırmaya başladılar. 3 yıl boyunca bir grup arkadaşımı denek olarak kullandım diyebilirim. Hayatlarındaki akışların numerolojik karşılıklarını sürekli olarak beraber analiz ettik. Oldukça öğretici, keyifli ve ilginç bir süreç olmuştu. 

Benim bakış açımda hayatı anlamlandırmak için birçok aracımız var. Hiçbir öğretiyi yargılamadan, özünde anlatmak istediği hakikate odaklanarak anlamaya çabalıyorum. Yıllardır üzerine araştırmalar yaptığım, eğitimler aldığım ve meraklarımı her seferinde daha da perçinleyen bir alan olması sebebiyle, bu konuya dair paylaştığı içeriklerden beslendiğim ve yaklaşımlarını hoş bulduğum kıymetli biri ile sohbet edebilmek açıkçası oldukça mutluluk verici.  Değerli konuğum Can Levent ile keyifli muhabbetimizin ses kaydından kalanları sizlere aktarıyorum:

 

– İzninle seni biraz daha yakından tanımak istiyorum. Can Levent kimdir, bu dünya deneyiminde hangi kimliklere sahiptir? Bu hayattaki tutkuları ve motivasyonları nelerdir?

4 Ocak’ta İstanbul Beşiktaş’ta dünyaya geldim. Beşiktaşlı değilim ancak bir zamanlar futbol ile ilgilenirdim ve en büyük tutkularımdan biri futbolcu olmaktı. Elbette şimdi ve geçmiş arasında farklar var. Liseyi Cağaloğlu Anadolu Lisesinde okudum. Daha sonra İzmir Dokuz Eylül Üniversitesinde İktisat Bölümünü bitirdim. Hayat içerisinde zamanla farklı konuları araştırırken buldum hep kendimi. İnsan, hangi alanda enerjisinin akabildiğini hissediyorsa kesinlikle orada emek vermeli. İslam alanında ve diğer tek tanrılı dinlere yönelik araştırmalar yaptım. Devamında da dinler tarihi, sosyoloji, psikoloji, ezoterizm, mitoloji, felsefe, astroloji, liderlik, motivasyon ve numeroloji üzerine eğitimler aldım. Yolculuğum hâlen devam ediyor. Tüm öğrendiklerimi harmanlayarak hâlâ şu sorulara cevap arıyorum: “Bu dünyaya neden geldik, neleri dönüştüreceğiz ve nereye gideceğiz?”. 

Mevcut tutkularımdan biri de bildiklerim doğrultusunda kendime ve insanlara doğru şekilde kanallık yapmak aslında. Danışmanlıklarımın temelini bu oluşturuyor. Kesin ifadeler ve radikal yaklaşımlardan ziyade, farklı bakış açıları ile olanı anlamaya ve yansıtmaya gayret ediyorum. Bilgiye ulaşmak sadece zihinsel bir okuma eyleminden geçmiyor ama bana kalırsa. Kalp alanı dediğimiz yerde, ruhumuzda evrensel olan tüm bilgiler kayıtlı. Kalbin etrafındaki duvarları yıkabildikçe ve ruha yakınlaştıkça bilgileri gerçekten öğrenmeye başladığımızı düşünüyorum. Örneğin kibir, kıskançlık, inat, nefret, sabit fikirlilik gibi duygular kalbimizin etrafındaki duvarları oluşturuyor ve gerçek bilgiye, ruhumuza ulaşmanın önündeki en büyük engeller genelde bu duygular oluyor.

Ben de hâlen kendi duvarlarım üzerinde çalışıyorum. Kalp etrafındaki duvarlar, ruhumuzdan gelen mesajı duymak yerine egomuzdan gelen mesajları duymamıza neden oluyor. Kalbimizi saflaştırarak ruhumuzun sesine erişebilmek ve ona geri dönebilmek en önemsediğim konular arasında, çünkü ruhumuz zaten bütün bilgilere sahip. Hayat devam ettiği sürece kendimizi fark etmemiz, kendimizle yüzleşmemiz ve dönüştürme çabamız devam edecektir. Hatalar yapacak, döngüler ile karşılaşacağız. Ancak amacımızın da yaşam deneyimindeki eylemlerimizden ders çıkarmak, bazısı atalarımızdan bize kalan bazıları da kendi düşüncelerimizle oluşturduğumuz korku ve yargılarımızı fark edip bunları silerek dünyaya gelmeden önce verdiğimiz sözleri en güzel şekilde yerine getirmek olduğunu düşünüyorum. 

 

– Konumuza geçmeden önce aklıma gelmişken bir mevzuyu açmak isterim sana. Özellikle günümüzde sosyal medyada ezoterizm veya spiritüalizm gibi konularla ilgilenen insanların sıklıkla “spiritüel-ego” dediğimiz bir tuzağa düştüklerini gözlemliyorum. Ya da bazı çok takipçili hesap sahiplerinin; takipçilerinin gözünde çok ulaşılmaz, çok yüce, kutsal bir konumdalarmış gibi algılandıklarına tanıklık ediyorum. Açıkçası kendi perspektifimden bu konu bana ilginç geliyor ve üzerine birçok araştırma/analiz yapıyorum. Kendi egomdaki yansımalarını da anlamaya çabalıyorum. Sorum ise şu: Sen de spiritüel kesim tarafından Twitter üzerinden tanınan ve ilgi gören bir insansın. Bahsettiğim bu konuya yönelik senin bakış açını, düşüncelerini ve varsa eleştirilerini duymak isterim.

Öncelikle eleştiri yapmak pek benlik bir durum değil. Herkesin kendi yolu, herkesin kendi hayatı ve seçimi diyerek bakıyorum bu bahsettiğin konuya. Esas konunun ise sürekli olarak spiritüel bir alanda uçup kaçmak olduğunu düşünmüyorum. Ya da madde âleminin peşinden koşup kendimizi unutmak olarak da görmüyorum. Bu iki alan arasında ne kadar dengedeyiz? Ying yang gibi iki alem de deneyimimiz içerisine yerleştirilmiş. Birisini hor görmek ya da hiç yokmuş gibi yaşamak da bizi yaşamda dengesiz kılıyor. Biz, insan türü olarak, toplumla yaşayan, toplumun içerisinde var olan canlılarız. Sistemler kuran ve bu sistemleri devam ettirmek için araçlar geliştiren, günlük hayatta sorumluluklar alan bir yapıdayız.

Ulaşılamaz olma algısı da bana ilginç geliyor. Bazen sosyal medyada gelen mesajlara geri dönüş sağladığımda insanların “Aa, bana cevap verdiniz!” şeklinde şaşırdıklarına şahit oluyorum. Elimden geldiğince faydalı olmaya ve mantıklı güzel sorulara kendi bilgim ölçüsünde yanıt vermeye çalışıyorum. Elbette danışmanlıklarda birebir detaylarıyla pek çok konuyu ele alıyoruz. Ben kendi danışmanlıklarımda sadece numeroloji hakkında değil, numeroloji analizindeki etkilerin kişideki psikolojik karşılıklarını anlatmaya çalışıyorum. Onun dinamiği ve kişiye olan katkısı bambaşka. Yine de işte kimseyi o kadar yükseğe koyarak, insani özelliklerimizi unutarak hareket etmemeliyiz. Bende olan sende de var. Gerçek bir rehber, öğretileriyle bir insanı kendisine bağımlı kılmaz. Kişinin gideceği yolları aydınlatır. O yoldan gitme seçimi kişiye aittir. Hepimizi birbirimizi görmeye ve anlamaya çalışan varlıklarız.

Kimimiz sanatla, kimimiz çiftçilikle, kimimiz danışmanlıklar ile bir başkasına fayda sağlıyor. Hiçbir iş ve kişi ulaşılamaz değil benim gözümde. “Her şeyi biliyorum!” edası ile hareket etmenin zaten bilme yolculuğunda bir engel olduğuna inanıyorum. Çünkü öyle bir tutumda, demin bahsettiğim kalbin etrafındaki duvarlara takılıyoruz. Ayrıca amacımız gerçekten insanlara yardım etmekse; kendimi yukarıda bir yerlere koymak yerine, herkesin anlayabileceği, herkesin faydalanabileceği şekilde, basitçe hareket etmeyi de önemsiyorum. 

İnsanlar kimin peşinden gideceklerine kendileri karar verir. İnsanları “Siz yanlışsınız, siz doğru şekilde spiritüel öğreti vermiyorsunuz.” gibi noktalar üzerinden eleştirmek bana kalırsa hadsizlik olur. Bir yerde arz varsa talep vardır. Kim hangi bilgi üzerinden aktarım yapıyorsa yapsın, inanıyorum ki hakikat bir gün bir şekilde ortaya çıkacaktır. Peşinden gittikleri kişilerden dolayı zarar gören insanlar da kendi seçimlerinin sonuçlarını yaşıyorlardır. Oradan da bir öğrenecekleri vardır. Biz şimdiki zaman algımız neticesinde bazı şeyleri hemen olsun, hemen gerçekleşsin gibi isteyebiliyoruz. Ancak zamana güvenmek gerek. Ben insanların seçimlerini yargılamak yerine kendi ürettiklerime ve yaklaşımlarıma odaklanmaya çalışıyorum. 

 

– Evet tam da senden beklediğim “makul” cevapları verdin (gülüyorum). Peki artık gelelim numerolojiye. Numeroloji ile yollarınız nasıl kesişti? Bir numerolog olmaya nasıl karar verdin? Yaptığın tek meslek numeroloji danışmanlığı mı?

Hayır, ticaret üzerine başka bir işim de var. Ancak kendimi en çok bulabildiğim alan olduğu için numeroloji ile ilgileniyorum. Numeroloji daha önce araştırdığım bir konuydu ancak sizin de bildiğiniz gibi bu konular hakkında çok fazla hurafe ve gerçekliği olmayan bilgiler mevcut. Harika Gülnur Varol Hocamın bir videosunu izlememle içimdeki ses esas cevabımın burada olduğunu söyledi. Birçok alanda eğitim almama rağmen hepsinin karışımı ve tam olarak kendimi bulmamı sağlayan alan Numeroloji oldu. Numeroloji Eğitimini, Harika Gülnur Varol Hocamdan aldım ve diğer eğitimlerde edindiğim bilgilerimle birleştirdim.

Özellikle psikolojiye yönelik okumalarımı daha fazla arttırdım bu süreçte. İlimlerin ve bilimlerin temelinde insanı, insan doğasını anlayabilmek ve anlamlandırmak vardır. Bu sebepten ötürü insanı anlatan, kişiye kendisine aynalayan ilimleri daha iyi kavrayabilmek için güncel kaynaklardan beslenmeyi önemli buluyorum. Numeroloji başlangıçta kendimi keşfetmek üzere bana ilham verdi ve benim sorularıma en çok numerolojinin cevap verdiğini gördüm. Etrafımdaki insanlar sürekli danışmanlığını yapmam konusunda beni teşvik ediyorlardı ama öyle bir niyetle öğrenmemiştim. Zamanla insanlara dokunabildiğimi fark ettikçe bu alanda profesyonel olarak var olmaya başladım. Yıllardır numeroloji seansları ve eğitimler versem de hâlâ bilgilerimi güncel tutmak için kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Hayat dinamik bir süreç ve her an dönüşüyoruz. Bu alanların da kendini sürekli yenilemesi ve insan hayatına adapte edebilmesi benim için önemli. 

 

– Senin bakış açında Numeroloji nedir?

Numerolojik analiz ile insanın bu dünyaya gelirken nelere söz verdiğini ve bu sözleri nerelerden yerine getirebileceğini görebiliyoruz. Ruhumuz dünyaya gelmeden önce; bizim için, en iyi yaşam olasılığımız için bir yaşam planı/stratejisi oluşturmaktadır. Bu sebeple ruhumuz, aslında bütün cevapları ve bütün bilgileri biliyor. Maalesef kişi verdiği sözleri hatırlayıp kendini gerçekleştiremediği sürece, içsel olarak da bir tatmin yakalayamıyor. 

Bu yolculukta bazen kendimize ait olmayan yükleri de yükleniyoruz ve neticesinde gene, o en güzel kader olasılığımızdan uzaklaşmaya başlıyoruz. Aşırılıklar ve hiçlikler arasında dengeye gelmeyi öğrendiğimizde, kendimizi tam manası ile tanımaya başlayıp, Yaratıcıya güvendiğimiz zaman bizim için en doğru olan yol da belirginleşmeye başlıyor. 

Numeroloji size bu dünyaya hangi amaçla geldiğinizi, ruh olarak gelmeden önce hangi sözleri verdiğinizi ve bu sözleri nasıl tutabileceğinizi gösterir. Potansiyellerinizi, yeteneklerinizi nasıl kullanacağınızı, düşebileceğiniz tuzaklarınızı ve bütün bunları nasıl dönüştürüp kaderinizin en muazzam olasılığınızı nasıl yaşayabileceğinizi gösterir. Numeroloji analizi yaptırmak, kişide hayatı ile ilgili büyük bir farkındalık yaratır. Olaylara ve kişilere karşı farklı bir bakış açısı kazandırır. Hayatta bizi bunaltan, belki de sürekli tekrarlayan durumların sebebini bulmuş oluruz. Unutmamak gerekir ki hiçbir karşılaşma, hiçbir yaşanılan olay sebepsiz ve boşuna değildir. Yaşadığımız olaylardaki mesajları doğru okumaya ve değerlendirmeye başladığımızda, hayatımız daha rahat bir akış içinde olacak ve kolaylıkla akacaktır. 

Kişinin doğum tarihi ve ismi üzerinden yapılan matematiksel hesaplamalarımız var. Farklı coğrafyalarda da çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilen numeroloji hesapları da vardır. 

 

– Peki, Numeroloji ne değildir?

Numeroloji bir falcılık değildir. Yani kişiyi kandırmayı amaç edinen, -mış gibi yapmasına sebep olan, kişinin iradesini ve emeğini atıl hâle getiren bir kavram değildir. Ayrıca “yaşam sayısı”, “kader sayısı”, “şanslı sayı” gibi internetten, kitaplardan okuyarak elde ettiğiniz bilgiler numeroloji analizi bile değildir. Numerolojide de her insanın haritasını bütünsel yorumlamak önemlidir. Numeroloji vaatler ile kandırmaz, korku frekansı ile kişiyi korkutmaz.

Numeroloji 9’lu sistem üzerinden kullandığı rakamları ve 11, 19, 22, 33 gibi özel sayıları kendi komplo teorilerine alet etmez. Ya da “sıkça gördüğünüz rakamlar” hakkında sizi kandırmaz, vaatler sunmaz. Örneğin çokça soru geliyor: “Saati sürekli olarak 18.18 olarak görüyorum. Bunun Numerolojide anlamı nedir?”. Numeroloji böyle bir şey değil ki. Belirtmek isterim ki sayı sekansları ile numeroloji arasında bağlantı da yoktur. Mesela “236489 sayılarını içinden on kere okursan boyun ağrıların geçecek” diye bir anlatı asla olamaz Numerolojide. Ama maalesef öyle zannediliyor. 

 

– Numerolojide “tekâmül” kavramı oldukça ön plana çıkmakta. Nedir bu tekâmül?

Tekâmül kelime olarak olgunlaşma demektir. Enerjisel olarak ise yaratıcıdan gelen ruh varlıkları olarak o, en yüksek ve sonsuz olan kaynağa, enerjimizi yükselterek, saflaştırarak yeniden geri dönme ve bağlanmadır. Bütün ruhlar tekâmül etme arzusu ile gelip üç boyutlu dünya realitesinde ruhlarının titreşimlerini arttırmaya gayret ederler. Numerolojiye göre hepimiz birer ruh varlığıyız. Bizlere bu dünya deneyimi için bir beden armağan edilmiş. Giydiğimiz bu beden kıyafeti ile duygular ile, hisler ile, düşünceler ile tanışıyoruz. Madde ve mana alemini anlamaya ikisi arasındaki dengenin nasıl kurulacağına dair çıkarımlar yapıyoruz. Sahip olduğumuz yeteneklerimiz ve mesleklerimiz aracılığıyla yaşam deneyimine şahitlik ediyoruz. Kimimiz hastaları iyileştiriyor, kimimiz evlerimizi inşa ediyor, kimisi öğrenciler yetiştiriyor. Hepimiz bir şekilde üreterek ve hayat ile etkileşim kurarak anlamlarımızı oluşturuyoruz. Düalite yasası üzerinden; yaşam pratiklerimizde iyinin ve kötünün, doğrunun ve yanlışın, güzelin ve çirkinin ne olduğunu anlıyor ve bunlar arasında dengeye gelmeyi öğreniyoruz. 

 
-Bazı insanların bakış açısında numeroloji, astroloji, reiki vb. tüm öğretiler birer safsatadan ve dolandırıcılıktan ibaret. Piyasada ezoterik öğretiler kapsamında inanılmaz derecede bir spiritüel danışmanlık furyası başladı. “İki modül eğitim” alan herkes kendisini birer spiritüel rehber olarak tanıtıyor. Bu noktada sen Numerolojiyi nasıl konumlandırıyorsun? İnsanlar danışmanlık alırken nelere dikkat etmeliler?

Öncelikle kimden danışmanlık alınıyorsa alınsın, eğitimleri ve mevcut hesapları bence incelenmeli. Gerçekten samimi mi, fayda amacı güdüyor mu? İnsanları korkutan ve bağnaz fikirlere mi yönlendiriyor; yoksa insanları sorgulatan ve kalplerine yönlendiren bir anlatıma mı sahip? Ayrıca danışmanlık veren birisinin hezârfen ya da polimat olabilmesinin danışmanlıkları açısından çok büyük faydalar sağlayabileceğini düşünüyorum. Yani pek çok farklı disiplinde bilgiye sahip olabilmek. Negatif alanlara yönlendirilmek, ya da vaatlerle kandırılmayı seçmek de kişilerin bir seçimi. Bu yönde bir talep varsa, arz da kaçınılmaz olur. Biz kimsenin yaklaşımını hakir göremeyiz. Herkesin her konu hakkında kendince bir inanışı ve düşüncesi vardır. Ama elbette insanların kendilerinden kaçarak başka insanların yönlendirmelerine biat etmelerine gerçekten üzülüyorum. Özlerinin kıymetini bilseler, kendilerine yaklaşabilseler, aslında tüm cevapların içlerinde olduğunu görecekler. Numeroloji de işte kendimizi kavramak noktasında bize yardımcı oluyor.

Evrende yasalar vardır. Bir denge vardır. Cüzi ve külli iradeden bahsederiz mesela. Farkındalığımız eylemlerimizi, eylemlerimiz seçimlerimizi etkiler. Sonsuz olasılıklar içerisinde bizim için en doğru olanı ancak bilinçli bir farkındalık ile bulabiliriz. Bunları biraz daha anlamamız ve üzerine tefekkür etmemiz gerektiğine inanıyorum.  Mesela bir furya var. “777. Tüm mucizeler benimle.” diye tekrar ederek tüm istedikleri gerçekleşecek zannediyor insanlar. Halbuki alakası yok. Benim para kazanmak ile ilgili bilinç dışımda ya da atadan gelen korkular ve yargılar varsa, parası olana karşı yargılarım varsa, para kazanmak için yeteri kadar hayatımdaki gereklilikleri oluşturamamışsam nasıl gelsin? Hatta gelse bile ruhun tatmini unutulduğu takdirde, sahip olunan şeyler kişiyi mutlu da etmeyecektir. Ayrıca mucize, olan bir durum karşısında aciz kalmak demektir. İnsanın gücünün yetmediği durumlardır. İnsanlar mucize istiyorum diyerek hayatına aciz konumda kalacağı şeyleri diliyorlar farkında olmadan. Bu yüzden en güzel, huzurlu ve mutlu mucizeleri istemek ve hazır olabilmek önemlidir.

Sadece “Manifest” ile tüm sorunlar çözülecek olsaydı, bugün hiçbir sorunumuz kalmamış olurdu ve dünyada cenneti yaşardık. Unutmayalım, ruhu tatmin etmeyen hiçbir şey bu hayatta maddi olarak kişiyi tatmin vermez. İnsanlar hemen kolay olana yönelme davranışı gösteriyorlar. Kendi hayat seçimleri ve durumları hakkında sorumluluk almaktan kaçınıyorlar. Halbuki numeroloji sana kim olduğunu, motivasyonlarının ve heyecanlarının nerelerden beslendiğini, hangi konularda problemler yaşamaya daha meyilli olduğunu anlatarak; kendi üzerinde çalışmanı ve emek vermeni söyler. 

Öbür yandan, bazı insanlar “Deprem olacak! Savaş olacak!” gibi söylemlerde, kehanetlerde bulunuyorlar. Yani, ne diyebilirim ki. Bu da onların ve takipçilerinin hayat seçimi. İnsanlar bazen popüler olmak için bazen de ne yazık ki negatif kanala aracılık ettikleri için (korku enerjisi yaymak) bu tarz yaklaşımlarda olabiliyorlar. Gücünde ve dengesinde duran, korkmayan tevekkül eden insan, yaratılmış en güçlü varlıktır. Şeytan denen varlık ise korku ve vesveseler ile, vaatler ile insanı o dengesinden aşağıya düşürmeye uğraşır.  Kişinin hayatındaki döngüleri aşabilmesi ve yeniden bütünün hayrına olacak şekilde seçimler yaparak dönüştürmesi gerekiyor. Bunun için de insanların kurban bilincinden çıkmayı başarması gerekiyor. Ruhumuzun gelecek öngörüsüne ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Elimizde bize verilen bu biricik deneyimin kıymetini daha fazla anlamamız gerektiğine inanıyorum. Numeroloji de bunu sağlayan araçlardan bir tanesi. 

 

– Bir dini inancın var mı? Dinlere ve Müslümanlığa bakışın nasıl? Numeroloji ve İslam sence çelişiyor mu yoksa kesişiyor mu? Birbirinden tamamen alakasız ve apayrı şeyler mi?

Evet, Müslümanım elhamdülillah. Bir yaratıcının varlığına kesinlikle inanıyorum. Bunca yaratılmış her şeyin amaçsız, nedensiz, boş yere olmadığını düşünüyorum. Varoluşu anlamaya gayret ederek, keşfetmem gerekenlerin neler olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bu noktada da ezoterik bilgiler ile dini öğretilerin çelişmediğini; birbirini dışlayan değil, içeren şeyler olduğunu düşünüyorum. Ancak bu konuların toplum içerisinde konuşulurken hassas olduğunun da farkındayım. 

 

– Can, sen muhtemelen aşırı dindar kesim tarafından taşlanırsın. (Gülüyorum.)

İnancın, özgürlük ve kişiye özel bir durum olduğunu anlayabilsek bir şeyleri çözmeye başlayacağız aslında. Kimse kimsenin günah yükünü yüklenmez. Dinlerin hepsi benim bakış açımda; insanı insana anlatan, ortak temalar barındıran, bize daha anlamlı bir hayatı yaşamamız için nelerin mümkün olduğuna işaret eden öğretiler olarak bakıyorum. Ego, kişiyi aşırı dindar ya da aşırı bir konumda reddeden de yapabilir. Burada hâlâ bir dengenin var olduğuna inanıyorum. Kimseye neyi nasıl yapması gerektiğini söylemek gibi bir haddim yok bu konuda. Herkesin kendi inancı, seçimi ve yaşam deneyimi. 

 

– İnisiye kültürü hakkında ne düşünüyorsun? Her kadim bilgi herkes tarafından bilinebilir mi? Ya da bilinmeli mi?

Dünyadaki hiçbir bilgi sırlı değildir. Anlamak ve idrak etmek isteyen herkes için olanın gözler önünde olduğuna inanıyorum. Sadece bu idrak seviyesi için ve tüm öğretiler arasındaki ilişkileri kurabilmek için iyi niyetle çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bu bir yolculuk. Önemli olan sahip olduğun bilgileri ne uğruna, ne amaçla, nasıl şekilde kullandığındır. İnsanlara iyi gelen aktarımların mı var yoksa korku frekansını besleyen eylemlerin mi var? Burasını önemli buluyorum. İnisiye kavramına da gelecek olursak; belli bir yaşta belli birtakım hayat sınavlarından geçerek sahip olduğumuz bilgi ve deneyim birikimidir. Hakkını vererek kavradığımız yaşama ait öz bilgiler vardır. Kişinin kendi kararlarının sorumluluklarını doğru şekilde alabilmesidir bana kalırsa. Belli seviyelerde belli birtakım bilgilere yöneliktir.

Astrolojik olarak ele alacak olursak, kişinin Satürn döngüsünü tamamlaması (takriben 29-32 yaşları arası) bir inisiyasyondur. Çünkü Satürn, bizim geçmişten getirdiklerimizi bu hayatta çözümleyerek, yaşadığımız olaylardaki öğrenmemiz gerekenleri öğrenerek, tecrübe edinerek, yeni yaşam deneyimlerine geçiş yapabilmemizi temsil etmektedir. Bizim potansiyelimizdeki en iyi versiyonumuza gidebilmemiz için, korkularımızdan özgürleşmemiz ve düşünce kalıplarımızla yüzleşmemiz için olaylarla karşılaşırız. O olaylarda ne kadar dengeye geliyoruz, kendimizle ne kadar yüzleşiyoruz, konfor alanımızı ne kadar bırakmaya hazırız ve yaratıcıya ne kadar güveniyoruz önemli olan bunlardır. Kadim öğretilerdeki sembolik anlamları idrak edebilmek için de bir usta tarafından yetiştirilen öğrenciler de inisiyasyon geçirir. Bir liyakat ve hak ediş söz konusudur aslında inisiye olma mevzusu.

Örnek olarak ergenlik dönemi aynı zamanda insan için bir arınma dönemidir. Ergenlik dönemindeki bireylerin biraz kızgın ve asi olmalarının sebebi o yaşlarına kadar deneyimlediği bütün sıkıntılı konuları ve travmaları bir şekilde arındırmak ve temizlemek istemeleridir. Aynı zamanda bireyin sorun çözme ve karar alma yönünün gelişmesidir. Bu sebeple o yaşlarda baskılanan bireyler, karar ve sorumluluk alamayan bireylere, ruh olarak arınamadıklarında da ilerleyen yaşlarında kızgın ve mutsuz kişilere dönüşebiliyorlar. 

Umarız sohbetimizden damlayan anlatılar sizlerin de kalbine dokunabilmiştir. Davetimi kabul ettiği için yeniden Can Levent’e teşekkür ederim. Dilerseniz daha fazla bilgi almak ve kendi sorularınızı iletmek üzere Can Levent Özgün’e Twitter veya Instagram üzerinden ulaşabilirsiniz. 

 


Bu yazı ilginizi çektiyse Dr. Emre Günerken ile Şamanik Yolculuğu üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı da okuyabilirsiniz.



Paylaşmak Güzeldir:

Furkan Çankırı
Furkan Çankırı
Boğaziçi Üniversitesi'nde Eğitim Bilimci olma sürecinde. Hikâye koleksiyonerliği, psikoloji ve yürüme eylemi ile hemhâl olarak kırılgan gerçekliğinde şaşkınlıkla yol almaktadır. Tutkularından biri Eurovision olan yazarımız, dünya vatandaşlığı hayali gütse de fazlasıyla Çanakkale sevdalısı. Biraz hayatı anlama çabası, biraz beşerî kültür, biraz da ne yaşıyorsa işte. Peki ya anlatmasa? Öylesini hiç sevmedi.