Can Levent Özgün ile Numeroloji Üzerine Röportaj  
Haziran 3, 2023
Merak
Haziran 3, 2023

A Yak Ta 

Son görüşmemizden bu yana yalnızca bir ay geçmiş olsa bile, kişisel zamanımda bu bana aylar gibi hissettiriyor. Eğer her şey planladığım gibi ilerlediyse ve bu yazıyı okuyabiliyorsanız hayatımın ölümcül derecede yoğun kısımları geride kalmıştır ve tekrar his dünyamın kapılarını açabilmişimdir. 

Ne yalan söyleyeyim, son bir ayı pek özlemeyeceğim ama bana öğrettiklerinden bahsetmeyi de çok isterim. Yazının amacını öznel bir yere koymaktan çok, benzer yolu yürüyecek okuyucularıma çıktı paylaşımı olarak gördüğümden yaptığım işlerin ne olduklarından ziyade nasıl sağ salim haziran ayına erişebildiğimi anlatmak istiyorum. 

Hazırsanız başlayalım: 

1. Rutin Edinmek:

Kesinlikle insanı en zor anlarında bile ayakta tutan bir davranış. Edindiğiniz ve kolaylıkla yaptığınız rutinleri düşünün, bunlar müzik dinlemek, sosyal medyada gezinmek gibi kolay dopamin sağlayan şeyler olmasın lütfen. Yemek yapmak, spor yapmak, her sabah odanızı düzenlemek, deftere bir şeyler karalamak gibi rutinler olsun. Duygu durumunuz nasıl olursa olsun, ne kadar yoğun olursanız olun önceliklendirdiğinizden emin olduğunuz birkaç rutin gerekiyor. Canınız bir şey yapmak istemediğinde, tükenmiş hissettiğinizde kendinizi yatağa atmak yerine; hayata, bir şeylerle uğraşmaya bağlayacak basit bir rutin. Bu rutinlerin birkaç tane olduğundan ve günün her tarafına serpiştirilmiş olduğundan emin olun lütfen, çünkü insan her an tükenmiş hissedebilir. Tekrar ayağa kalkmak için enerji kaynaklarınızı sağlam ve çeşitli tutmalısınız. 

2. Enerji Yutağı

Bilindiği üzere karbon salınımını tutan, doğal veya insan yapısı büyük alanlara karbon yutağı adı veriliyor. Bundan ilham alarak önemli olduğunu düşündüğüm bir ikinci konsept ise enerji yutağı. Çoğumuz zihinsel emek verdiğimiz yoğunluklarla boğuşuyoruz ve evrimsel tarafımızı ister istemez ihmal ediyoruz. Atalarımızın her gün kilometrelerce yol kat ettikleri günlerden pek farklı anatomilere sahip değiliz ama hayli farklı yaşam stillerine sahibiz. İşte o yüzden bedenimizi ve onun gereksinimlerini atlamayarak her gün olmasa bile haftada birkaç gün yorulacak kadar fiziksel bir aktivite şart. Hiçbir şey yapamıyorsanız eve döndüğünüz yolda koşmayı deneyin derim.

3. Sosyallik Kapıları 

İnsan olmamızın bir diğer yönünün diğer insanlarla kurduğumuz anlamlı bağlar ve derinlikli iletişim süreçleri tarafından şekillendirildiğine inanıyorum. Böyle zamanlarda yoğunlukların hayatla bağınızı koparmaması için hem kendinize hem de sevdiklerinize yabancılaşmamak için çevrenizdeki en sevdiğiniz birkaç kişiyi gündelik hayat akışınıza; oluyorsa yüz yüze, olmuyorsa telefonla veya başka yollarla dahil edin. Mümkünse yoğunluklarınızdan başka şeylerden bahsedin. Bu yöntem hem üstünüzdeki elektriğin alınması açısından hem de dikkatinizin başka konulara dağılması açısından oldukça kıymetli. 

4. Beslenme 

Yoğun olabilirsiniz ancak sağlıklı bir şekilde dengeli ve düzenli beslenmeyi ve yeterince su içmeyi ihmal etmeyin. 

5. Duygularla “Başa” Çıkmak

Duygular aslında başa çıkılası kötü şeyler değildir, bir çeşit nasıl davranmanız gerektiğini gösteren pusulalardır. En azından ben yaşam tecrübemle bunu böyle okuyorum. Ama esas problem; duygularınızın evrimleşmiş olduğu arkaik zamanlarda, ne kadar iyi işlev gördüğünden bağımsız olarak günümüzde var olduğunuz çevrede zaman zaman işlevini yitirmesidir. Sürekli şişen bademciklerin alınması gibi karar yetkisinin duygulardan alınması gerekir. Duyguların her söylediğini yapmamak, dürtüsel davranmamayı tercih edebilmek, onları daha danışılan ikinci mekanizmalar olarak konumlandırmak insanlarla hayvanları ayıran en önemli özelliklerden biri. Zorlandığınızda, öfkelendiğinizde, kıskandığınızda başarısızlıklardan korktuğunuzda, içinizden gelen o dürtüyü yumuşatmaya ve karşı koymaya çalışın. Kavga etmek gibi değil de yavaşça onunla konuşup o işe devam edebilecek gücü kendinizde bulabilmek gibi. 

İşte böyle, pek uzun başlıklı ve ev ödevli şeyler değil aslında yaptıklarım. Aslına bakarsanız her insan da böyle problemlerle boğuşuyor değil. Ancak hem ben hem de çevremdeki birçok insanın bunaldığını, yaşam enerjisinin çekildiğini gözlemlediğim yoğun dönemlerde; işe yarayabileceğini düşündüğüm tavsiyeleri, tarihe kayıt düşme gayesi de gözeterek buraya eklemiş olayım. 

Sağlıcakla kalın! 

 



Paylaşmak Güzeldir:

Burhan Kibar
Burhan Kibar
Kendisini meraklı bir kimse olarak tanımlar. Okumaktan, öğrenmekten, tanışmaktan ve keşiflere çıkmaktan hoşlanır. Bunlardan arta kalan zamanında Münih Teknik'te yüksek lisans öğrenciliği yapıyor. Boğaziçi İşletme'den mezun. Okulunu şu an olduğu kişi açısından vazgeçilmez görüyor. Seyahat etmeyi, yeni kültürlerle tanışmayı ve onları anlamaya çalışmayı kişisel gelişim için vazgeçilmez görüyor. Kendini tanıma yolculuğundan ve yazmaktan da ekstra keyif aldığını belirtmeden edemiyor.