Varlığınız öyle iyi geliyor ki… Teşekkür edip kocaman sarılmak istedim yalnızca. Sevgiye ihtiyaç duyduğuna göre söyle bakalım, seni yine ne sıkıştırdı dost? Ah, yakalandım desene. Söyleyeyim: Rahatlamaya izin vermemek. Belki […]
Merhaba sevgili Zümrüdüanka okurları. Uzun bir süredir yazmaya ara vermişken bahar aylarının enerjisiyle tekrar bir yazı oluşturma heyecanı ile çalışmaya başladım. Umarım keyif alırsınız. Bu seneki 2C1N sürecinin partnerlerinden olan […]
İnsan uzun soluklu bir işe girişirken bazen çok düşünmeyebiliyor. Bence i en büyük sorunlarından birisi, kafasında zamansal ölçeklendirmesini iyi kuramaması. Bugünün rahatlığıyla yarın için karar almak tehlikeli olabilir. Gözden […]
Hiçlik Çemberi serisinin üçüncü yazısı. Nisan ayının serin bir gecesiydi. Feray, odasına soğuk girmediğinden emin olmak için son bir kez pencereyi kontrol etti. Sonra eliyle kalorifere dokundu. Üşüdüğü için […]
Zaman, kendisini fark etmediğimiz anlarda en keskin yüzünü gösterir. Bir kapının eşiğinden geçtim. Arkama bakmadan. Ama bakışlarımda hâlâ geçtiğim odaların yankısı vardı. Ben bu yıl üniversiteyi bitirdim. Bir sonun […]