Kül
Ekim 5, 2024
Zihnimden 4 – Köprüden Önceki Son Çıkış
Ekim 5, 2024

Bir Cevabın Var Mı?

Konuk Yazar : Damla Hıçkıran


Yıl 2021. Neredeyim, ne yapıyorum bilmiyorum. Zamansız bir dönemde kendimi arıyorum. Peki kendimi nasıl bulurum? Masalda Zümrüdüanka’yı arayan kuşlar, yarattıkları metaforun kendilerinden ibaret olduğunu öğrenir. Peki kendinin kim olduğunu bilmeyen bir kuş ne yapar, nereye uçar? Kuş, aradığının yine bir kuş olduğunu bilmeden yola çıkma azmini kendinde bulamayacaktır. Daha doğrusu yola çıkabilmesi için kanatlarının, ayaklarının ya da yüzgeçlerinin olduğunu anlaması gerekir.

Günün birinde onca plan yaparken tanıştığım 2c1n 2021 programını bir anda kabul ettim. Bu programda, bir ay boyunca sağlıklı ve kaliteli yaşam hedefi üzerine düşünürken büyümüştüm. Ancak bu etkinlikten edindiğim en büyük değer sürdürülebilirlik ve sağlıklı kaliteli yaşam, bu hedefleri eleştirebilmek değildi. 1 ay boyunca katıldığım bu deneyim bana etkinliği düzenleyen grubu tanıtmıştı ve bu da “nasıl etki eden bir topluluk olunur” değerini bana işleyecekti. Bu değer farklı hisler doğurdu:

His 1: Şaşırma

Şaşkınlık beklenmedik durum hakkında daha fazla bilgi edinip çevrede neler olup bittiği anlayarak en uygun hareketin yapılmasına olanak verir. Şu ana kadar gördüğüm öğrenci toplulukları güçlü etkinlikler ve reklamlar inşa etmişler. Ama bu etkinliği yaratan grubun temelinde farklı bir sihir var. Nasıl bir iletişim oluşturmuş olabilir bu etkiyi? Etki alanlarına odaklılar ve bir araya gelmiş birkaç insandan daha fazlası olduklarını her an gösteriyorlar: Nasıl? Onlardaki bu çalışma motivasyonunu sağlayan şey ne?

His 2: Kıskançlık/ İmrenme

Bu iki his farklı tanımlara sahipken kıskançlık daha olumsuz bir algı bırakabiliyor ancak benim kastım olumlu-olumsuz yorum bulundurmayan bir duygu durumu. 10.sınıftaki bir öğrencinin yaşayacağı türden nötr bir hâl. Kıskançlık, imrenmek tanımından yoğunluğu bakımından ayrılabiliyor ve kişiyi harekete geçirecek kadar güçlüyse kıskançlık, beğeni ile kalıyorsa imrenmek olarak adlandırılabiliyor. Tüm duyguların harekete geçiren bir etkisi olmasına karşın kıskançlığın hedefe yönelik yol alma konusunda etkili olduğu görüşüne bireysel araştırmalarımda rastladığımı söyleyebilirim. Duygular üzerindeki tanımları açıklamakta TDK yetersiz kaldığı için bu açıklamayı eklemenin duygu durumlarımız üzerinde düşünmenin ne kadar önemli olabileceğini vurgulamayı bu noktada gerekli buldum. Bana gelecek olursak: Şu ana kadar çabalayan ben, içinde bulunduğum gruplarda yapılan işin etki etmesi gayesini neden bu kadar yoğun hissetmemiştim? Şimdiye kadar yaptıklarım boşuna mıydı? Bir daha muhtemelen bir araya gelme olasılığı olmayan bu insanlarla kurdukları bu iletişim sadece sürdürülebilirlik kavramını aktarmak ve hedefleri gerçekleştirmek düşüncesine mi odaklanıyordu? 

His 3: Aidiyet

Plutchik’in duygu çarkında hayranlık temel hissinin daha yumuşamış, ılıman bölgesindeki güven bölümüne denk gelebilecek bir his ancak güven demeyi yetersiz buldum. Bu kavramı bende ortaya çıkaran unsur başlıca sevgi oluyor. Hissin davranışsal karşılığı ise şu şekilde oldu: Kendimi nasıl inşa ettiğimi fark etmediğim lisedeki yoğun hissedilen büyüme ve pandemi döneminin nereden başlanılacağı ve gelişimin nereden devam ettirilebileceği düşüncelerine deneyim imkânı vermeyen basık ortamı içinde daha önce bu kadar iletişime önem vererek birbiriyle ve katılımcılarıyla bağ kurmayı önemseyen bu topluluktan ayrılmak beni ağlatmıştı. Bir duygu patlamasıydı belki ama beni içine çeken, içinde bulunmak için harekete geçirecek kadar içtendi.

Goleman’a göre insanlar iki zihin yapısına sahiptir: Birisi düşünürken diğeri hisseder. Düşünen yani akılcı zihin düşünceleri tartarken duygusal zihnimiz limbik sistemin kontrolünde fevri bir karar vermiştir bile. Duygusal zihnimizin kararlarını fark edemeyebiliriz. Bu hisler doğrultusunda fevri bir kararla resmen demişim ki “Benim kanatlarım var.”.  İşte şimdi yolculuğa hangi rotadan çıkabileceğimi biliyordum, karadan veya denizden gidemezdim. Bu ifadeyi biraz daha somutlaştıracak olursak motivasyonumun ne olduğunu başkaları aracıyla duyumsamıştım diyebiliriz. Bu sayede tek başıma değil de birlikte hareket etmenin önemini de kavramıştım.

Şimdi sorsanız nerede, ne yapıyorum, aslında yine pek bilmiyorum. Bir gün buna net ve doğru cevaplar verebilir miyim onu da bilmiyorum. Ancak bu belirsizlik öncekinden farklılık gösteriyor: Artık sorularımın bana özgü olduğunu ama sormak eyleminin ortak olduğunu biliyorum. Çünkü birlikte yürüyoruz. Mesela bu ay dergideki yolculuk yazılarının ortak noktasının soru işaretinin bol kullanımı olduğunu ya da çok fazla eksiltili cümle içerdiğini gözlemleyince şunu söyleyebiliyorum: cevapları değil çeşitli soruları arıyoruz. Soru işaretlerinden kastım büyümek ile ilişkilendirilen verimlilik, faaliyet, karar verme, devam etme alanlarındaki sorular, sorunlar. Sorularımızın çeşitliliği, yolculuklar arası iletişim kurmamızı sağlayarak temel duyguların inşasını sürdürüyor. Yine cevap arayacağız biliyorum ama hiç bulamayacağımızı da kabul ediyorum. Zaten mesele soru sormaya devam edebilmek sanki. Sence?

Duyguların tanımlarıyla ilgili dolaylı ve doğrudan kaynakça:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1474703

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=RrI-Krk3A-RkF4YfHofuk9A_QgWMl4FJAKtS10uTmaKxXigH4-fUAPkJ9p75tRvt 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/50348 

https://sapancaanadolu.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/54/09/959231/dosyalar/2022_10/07192857_Danel-Goleman-Duygusal-Zeka.pdf-adli-dosyanin-kopyasi.pdf 



Paylaşmak Güzeldir: