Koşuyolu Maceraları 2: Koşuyolu Starbucks Reserve

Konuk Yazar : Alper Saruhan

Hikayemizin devamında anlatacağım duygular daha yoğun olabilir, şimdiden sizleri ufak bir şekilde uyarayım. “Neden bu Starbucks?” sorusuna her zaman farklı cevaplarım olmuştur. Bana göre tarihin en iyi mekanı olmasının nedenlerine bugün güzel bir şekilde değineceğim. Fakat buranın bana göre ufak bir geçmişi de var. O zaman hazırsanız bu konu başlıklarını incelediğim yazıma hoş geldiniz.

Geçen ay anlattığım fıskiyeden biraz daha ileri yürüyünce solunuza baktığınız zaman o endamlı binayı görürsünüz. Orayla ilgili hatırladığım en eski şey oranın aslında ünlü bir fast food zincirinden bir tanesi olduğuydu. Çocukların doğum günlerinin kutlandığı yer desem beni daha iyi anlarsınız. Benim de yanlış hatırlamıyorsam 10.yaş günüm o doğum günlerinden biriydi. Herkesin hamburgerlere yumulduğu ve birbirinden güzel hediyeler verdiği, o doğum günüm. İşte bir süre sonra orası benim hayatımda da farklı bir boyuta yol açacak yere dönüştü. 

Bu Starbucks’ın; satın alıp içtiğim ilk kahveden, ilk hoşlandığım kıza yazdığım yere kadar inanılmaz ilginç bir tarihi var. Yazımın bu kısmından sonra bu mekana “Reserve” diyeceğim. “Reserve olunca ne değişiyor Alper?” sorusunu duyar gibiyim. Kısa ve öz şekilde Starbucks’ın kendi sitesinde şöyle yazıyor: “Starbucks Reserve, Starbucks’ın sunduğu en nadir, en sıra dışı kahvelerden bir seçkidir. Kahveyi bir sanat formu olarak denemeden önce, her bir parti için benzersiz bir rosto geliştirerek kendi zanaat sınırlarımızı zorladığımız yer burasıdır. Bu zanaatlara örnek olarak demleme, yaşlanma, yaratıcı ve şaşırtıcı kreasyonlarla harmanlama diyebiliriz.”  . Kadıköy’de sadece iki tane Reserve var. Bunlar Koşuyolu’nda ve Moda’da bulunuyor. Tabiki de en iyisi Koşuyolu’ndaki 🙂

Maceralar benim hayatımın temel noktası. İşte o yüzden “Alper’in Maceraları” diye yola çıkıyorum her gün. Olduğum ve hissettiğim yerlere her zaman bağlı bir insanım. Dışarıda gözüm çok yoktur. 10 yaşımdan 23 yaşıma kadar gelen bu süreçte, belirli noktaları kendime mesken edinmiştim. Ne zaman Alper deseler onlardan bu ender mekanı da duymak isterim. Çünkü yapısı ile beraber, kendime çok yakın hissederim burayı. 3 katlı, her katı ayrı bir zevk ama hayatımda hiçbir zaman en alt katında oturmadım. Hep 3.katında oturmak isterim çünkü bu kat Koşuyolu’nun iki farklı tarafını çok iyi yansıtır. Bir tarafı muhteşem Koşuyolu Park’ı, bir tarafı da Koşuyolu’nun ender müstakil evleri… (Buraya kesin gelmelisin ya, beraber burada bir kahve içmeliyiz kesinlikle.) Bana göre tarihin en iyi kahvesi “Iced Americano” ve en iyi yapan yer kesinlikle burası. Buradan daha iyi yapan bir yerde içmedim. Tarihin en iyisi…

Bu yazıyı şu an Reserve’nin en üst katında ve orta masada yazıyorum. Sağa ve sola baktığım zaman gözümde binbir anı canlanıyor. Ne güzel günler geçmiş burada diyorum içimden. Ben neydim ve ne oldum sorularının en güzel cevabı şu an burası. Yeri geldiği zaman gözyaşlarımı tutamadığım, yeri geldiği zaman kahkahalardan duvarları çatlattığım bir yerdeyim. Üşümüyorum aksine içim ısınıyor. Kim bilir kaç kelime akıttım bu sandalyelerde. Burada beraber vakit geçirdiğim ve geçireceğim her insan bilsin ki buraya seninle oturuyorsam eğer, hayatımda gerçekten çok büyük bir değere sahipsin. Seninle burada oturuyorsam, sana hayatımı açıyorum. Çünkü burası benim evim…

Duygularınızı paylaştığınız ve mutlu hissettiğiniz yer evinizdir. Bazen bir insandır bazen de sadece denizin büyük dalgalarını gören bir bank. Alper bir Starbucks’a bu kadar anlam yüklemiş olamazsın, diyorsunuz değil mi? Gelin bu soruyu bir de yüz yüze sorun bana. Öyle cevaplar vereceğim ki aklınız şaşacak. Evet Koşuyolu Maceraları’nın ikinci kısmını bitiriyoruz. Bu ender yeri erken harcadığımı düşünüyorsanız kesinlikle yanıldınız. Bir sonraki seride anlatacağım yer sürpriz olsun. Teşekkürler Reserve, bu güzel yazımın baş kahramanı oldun. Ice Americano’mun yarısını bitirdim, yarısını da bu yazıyı yazmamın keyfi ile içeceğim 🙂

“Ben her şeye sahip olduğunu hisseden ama hiçbir şeyi olmayan Alper.”

Son Söz:

İşbu yazı hazırlanırken; telif ve marka haklarına ilişkin yasal mevzuata aykırı herhangi bir çalışma yapılmamış, FSEK m. 33 vd maddeleri uyarınca adil kullanım (üç aşamalı test) yasası uyarınca hareket edilmiştir. Logo, marka ve sair kullanım sınırlarına ilişkin, Sınai Mülkiyet Kanunu ve MarKHK sınırları çerçevesinde hareket edilmiş, bu husustaki içtihat takip edilmiştir. Bknz; Yargıtay 19 CD E.2015/19627, K. 2018/7669; E. 2016/12740 K. 2018/7674 sayılı; E. 2015/32515 K. 2018/7675 sayılı kararları. Ayrıntılı bilgi için tarafımıza ulaşabilirsiniz. 

Simurg Derneği Hukuk Komisyonu.

Kaynakça:

https://www.starbucksreserve.com/about