Atama sevgilerle,
Atam bugün 100 yaşındayız! Bu harflerle, bu hür fikirle, seninle tam bir asır. Duyduğumuz minnetin, içimizdeki coşkunun, ilkelerinle büyümenin haklı gururunun ve her şeye rağmen umudumuzun hiç tükenmeyeceğine söz veriyoruz!
Okuduğun gibi okuyarak, çalıştığın gibi çalışarak, fikirlerini ve duygularını anlayarak, çizdiğimiz yolun zorluğunu bilip düştüğümüz yerde kulaklarımıza çalınan o sesinle:
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Daha güçlü doğrularak tekrar edeceğiz! Öngörülü bakışlarının aydınlattığı yolda:
“Gelecekte de seni bu hazineden mahrum bırakmak isteyenler olacaktır. Bir gün ülkenin bağımsızlığını ve cumhuriyeti korumak zorunda kalırsan, harekete geçmek için içinde bulunduğun koşulların ne olduğunu düşünmeyeceksin. Bu imkânlar hiç umulmayan zamanlarda kendini gösterebilir. Cumhuriyeti ve bağımsızlığı elinden almak isteyen düşmanlar, dünyada görülmemiş bir galibiyetle karşılaşacaklardır. Ülkenin tüm şehirleri zorla ele geçirilmiş, işletmeleri zapt edilmiş, orduları darmadağın edilmiş olabilir. Bu acı koşullar içinde iktidar sahipleri ihanet içinde olabilir. Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarları uğruna işgalcilerle iş birliği yapabilirler. Ulus, bu tablo içerisinde harap olmuş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.[i]“
Yüzlerce kez kendimize hatırlatarak. Bu vatan için dökülen kanları ve sebeplerini unutmadan, bizlere hitabenle; 10. Yıl Nutuk’un ile; henüz 19 yaşındayken eşiyle beraber Kuvâ-yi Milliye güçlerine katılmış ve Yunan kuvvetleriyle savaşmış Gördesli Makbule’yle; Fransız işgal kuvvetlerine erzak taşıyan yüz elli arabalık konvoyu bozguna uğratarak Antep’in kurtuluş mücadelesini başlatmış Şahin Bey’le; düşman askerlerinin 3 Türk kadınına saldırıp peçelerini açmak istemeleri üzerine düşmana ilk kurşunu atarak Kahramanmaraş’taki Kurtuluş hareketini başlatmış Sütçü İmam’la; 300 kişilik Kuvâ-yi Milliye güçleriyle beraber İzmit, Bursa, Adapazarı ve Bilecik’te işgalcilere büyük kayıplar verdiren Kara Fatma’yla; henüz 9 yaşındayken babasıyla beraber cephede savaşan Konya İsyanı, I. ve II. İnönü Savaşları, Sakarya ve Gediz Muharebelerinde silah taşıyan Nezahat Onbaşı’yla; Efelerin Efesi Yörük Ali’yle; öküzünün yorgunluğuna dahi dayanamayıp kağnısını kendisi koşan Elif’le ve niceleriyle yaşayacağımıza söz veriyoruz.
Kimi zaman yalnız ve güçsüz hissedeceğimizi, kimi zaman umutlarımızın tükeneceğini, çok yorulacağımızı fakat her ne olursa olsun yılmayacağımızı arz ederim.
“Ne mutlu Türk’üm diyene!”
29.10.2023
Türk genci
[i] Bu metin, 20 Ekim 1927’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından gençliğe atfedilmiş Gençliğe Hitabe adıyla bilinen nutkunun günümüz Türkçesine uyarlanmış halidir.