Konuk Yazar: Asiye Tuna Deniz
Bugün de güneşin arkasında sakladım titreyen vücudumu. Sıradanlaşmış hayatımın sıra dışı bir hal almasını izledim kendimi unutmaya adayarak.
Bugün kuşlara doğru koşan bi insan resmettim düşlerimde. Özgürlüğüne koşan bi insan mı, yoksa kuşların korkup kaçmış olmalarını mı düşünmeliyim şimdi.
Kafamı kaldırıp süzülenlere bakmayan ben, titreşimlerden kaçıp sadece onları izler oldum. Bölük pörçük yaşayan bir insanın tek parça ölmek istemesi ne kadar bencilce karşılanabilir ki. İçim mi sıkkın yoksa ben mi bulandırıyorum kendimi. Sorunların benden beslendiğini düşünmeye başladım dün gece. Kendimi anlatmaya çalıştığım her kelime tekrar saplanıyor bedenime.
Mesela yazdıkça daha çok saplanıyorum kendime. Tekrara düşen bi kelime kadar kalabalıklaştırıyorum ruhumu. Her geçen gün biraz daha büyütüyorum içimdeki o çarpıntıyı.
“İnsanlar da çiçek açmak için solmak, köklenmek ve büyümek zorunda” demiştin. Akıttığım her yaşta biraz daha kuruyorum…