Kısa bir soru: Ne yapıyoruz biz?
Daha da zoru “Ne düşünüyoruz biz?” olurdu. Çünkü gerçekten bunu cevaplayabilsek daha iyi şartlarda bunu konuşuyor olurduk.
N’apıyoruz biz ve bunları yaparken ne düşünüyoruz? Kaç eylemimizi gerçekleştirirken bunu soruyoruz kendimize? Anlamsız ve zararlı o kadar çok davranışımız var ki. Bunları yazarken aklımdan insanlığın kötü yaptığı bir şeyi bulmanın ne kadar kolay olduğu geçiyor. Ama sonra diyorum ki şu an neyi iyi yaptığımızı duymamız gereken zaman değil. Yolunda giden pek bir şeyimiz yok. En azından benim perspektifimden öyle.
Sürdürülebilirlik hedefleri, yeşil, doğa, temiz ve yenilenebilir enerji, eşitlik gibi kavramlardan bahsedip duruyoruz. Üniversitelerde gönüllülük kulüplerine, dışarıda STK’lara vs. giriyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Güzel dokunuşlar da yapıyoruz. Bu şekilde hayatı değişen, farkındalık kazanan çok kişi var. Ama sanki ortak paya çok bir katkımız olmuyor? Hala birçok şeye sessiz kalıyoruz ya da o kadar kaynağa rağmen bazı şeyleri hala yanlış biliyoruz. Düşünce olarak karşısında olduğumuz şeylere somut olarak tepkisiziz. Onları kullanmaya, dinlemeye ve kendilerini gerçekleştirmelerine izin vermeye devam ediyoruz.
Son haftalarda gündemlere yansıdığı gibi dünyanın birçok yerinde yukarıda geçen kavramlarla ilgili olaylar yaşanıyor. İnsanlar tepki veriyorlar ve karşılığını yavaş yavaş da olsa alıyorlar. Kuruluşu yüzyıllar öncesine dayanan dünyadaki düzeni tamamen değiştirmek zor ve bunu hedeflemek de şu an için anlamsız. Tüm dünyayı kurtaramasak da hepimiz yaşadığımız yerde bazı şeyleri değiştirebiliriz. Yalnızca biraz daha büyük ve birlikte düşünmemiz gerekmekte. Tekrar ediyorum “birlikte”. Çünkü bir şeyin birlikte yapılınca, bir dalga halini alınca çok daha iyi sonuçlar getirdiğini her gün daha net görüyoruz.
Birkaç gün önce denk geldiğim bir sözle sizlere veda etmek istiyorum:
“İnsanlığın iktidarı, iktidardaki insanlardan daha kuvvetlidir.”.
Teşekkürler.