Bir kader anı sırasında anın önemini hissetmeniz bir rüyanın içerisinde iken rüyada olduğunuzu hissetmeniz kadar zor ve nadir bir olaydır. Kader anları sizi etkiler ve etkilerini üzerinden zaman geçtikten sonra, anılarınız soğuyup durağanlaştığında anlarsınız. Bunu düşünür, önemini ve etkilerini zihninizde canlandırırsınız, peki ya diğer ihtimallere ne olur?
Bir seçim yaptığınızda bir şey yapmaktan çok daha fazlası gerçekleşir ve onlarca alternatif ihtimal gerçekleşme fırsatı bulamaz. Kısacası silinir ve gider tarih sahnesinden. Doğduğunuz andan itibaren yok ettiklerinizi düşünün. Böyle denilince bilinçli gibi gelse de bilinçli olmadıklarını sizin kadar ben de biliyorum, merak etmeyin ancak yine de yok ettiğiniz gerçeğini değiştirmez bu. Bunları sadece siz de yok etmediniz aslında. Siz ve çevreniz beraberce ve uyum içerisinde yaptınız bunu. Anne ve babanız iki farklı isim önerisiyle geldiğinde sizin için bir seçime giderler ve yok ederler diğer ihtimalin dünyasını. Size hitap etme şeklini seçtikleri anda başlar sizin kulaklarınızı yıllarca çınlatacak olan çağrılışınız ve kaybolur onlarca potansiyel seslenme cümleleri. Bir okul tercihinde bulunduklarında sizin için kariyerinizin her anında verdiği tavsiyeler aklınızdan çıkmayacak olan hocanızı kaybedebilirsiniz mesela ya da âşık olacağınız ve ilkokulda birbirinize mektuplar yazacağınız minik sevgilinizin ihtimali silinebilir masadan. Ne anneniz ne de babanız bu okulu seçerken yok etmek istemedi olası mükemmel anılarınızı, buna inanabilirsiniz. Neden sizin İngilizce öğretmeninize âşık olacağınız ve dersi leyla havasında dinleyeceğiniz o tatlı saatleri almak istesin ki! Bazen sinirlendiğiniz için dediğiniz sinir cümlelerini sonradan düşündüğünüzde pişman olursunuz ve bunları yapmadığınız durumların olmasını dilersiniz ancak öğlene kadar uyuduğunuz durumda kaybettiğiniz zamanın acısını hissetmez ve o sırada sahneden sildiklerinizi düşünmezsiniz.
Devletler ve milletler de böyledir. Yaptıklarıyla ettikleriyle çıkan sonuç kadar sildikleri de etkin ve önemlidir. Yaşanan işgale karşı rahatsızlığını eline silah alıp örgütlenerek başkaldıranlar olmasaydı kurtuluş mücadelesi olmayacak ve belki de bir 100 yıl başka bir millet egemenliğinde kalacaktık. Yardım konusunda vicdanlı davranılmasa bir millet olarak belki de afet sonrası ümidi olunamayacaktı birçok noktada insanlığın. Bunlar kimi zaman iyi sebebiyetler vermiş olsa da kimi zamanda kötülükler doğurmuştur. Modern çağda darbeyle gelen diktatörlere göz yumanların yaptığı tercih daha demokratik bir ülke doğmasına engel olmuştur. Hatta bazı ülkelerde demokrasiyle gelmesine gelirken de makus talihi yendik naraları atmasına rağmen eline aldığı güçle zehirlenenler olmuştur. Bunlar demokrasiyle geldikleri yolda gücün etkisiyle uzaklaşmasa demokrasiden ya da işine geldiği gibi algılamasa gücü doğacak ihtimaller dünyasını düşünün. Huzurlu yaşayacak onlarca insanın küçük hayatlarında oluşan mutluluklar sayesinde gülen yüzleri ve rahat geçen günleri. Hakkı yenmeyen insanların canla başla çalıştıkları işlerinde oluşturdukları katma değerleri ve emekleri düşünün. Bunları da sizin anne ve babanızın aslında elinizden almak istemediği ihtimaller gibi mi düşünmek gerek acaba? Onlar gibi sonunda olacakları bilemedikleri için yaptıklarını mı sanmak gerek yoksa? Belki böyledir. Belki de gerçekten bir noktadan sonra dönemeyen ve çıktığı yolda yaptıklarının şiddetini ve dozunu artıran insanlar vardır. Bu insanlara acımak mı gerekir? Dünyadan sildiklerini ne yapmak lazım? Sineye mi çekeceksin, alttan mı alacaksın? Sen millet olarak hatalı bir karar verince ne olacak o kararı vermemiş gibi mi yapacaksın? Sahi koca bir millet umursamayarak, görmeyerek geçirdikleriyle suçlanmalı mı? Her gün insan hakları ihlal edilirken, tacizler, tecavüzler, gasplar ve hukuksuz inşalar olurken susanlara ne demeli? Onlarda mı farkında olmadan yaptılar? Yaptıklarının hesabını ödemeyecekler mi? Yoksa onlara ödetmeye kalksak dünyada masum insan mı kalmaz? Bilemedim açıkçası. Yaptıkları ve ettiklerinden sorumlu tutulmamak için ne yapmak gerek? Milyonlar olunca ve aptala yatınca sorun ortadan kalkıyorsa ve silinen güzel ihtimaller geri geliyorsa, ben varım. En büyük salaklığa ben yatacağım. Ne gördüm ne duydum!
Bir kader anı sırasında anın önemini hissetmeniz bir rüyanın içerisinde iken rüyada olduğunuzu hissetmeniz kadar zor ve nadir bir olaydır. Kader anları sizi etkiler ve etkilerini üzerinden zaman geçtikten sonra, anılarınız soğuyup durağanlaştığında anlarsınız.
Kader anınızda mısınız? Rüyadan uyanmanız gerektiğinde neler olacak farkında mısınız? Terlemiş olacak belki de hasta olacaksınız. Belki de terleyen siz olmayacaksınız. O zaman ne önemi var mı diyeceksiniz?
Kalkın. İyi günleri silmeyin. Çocukları üzmeyin. Huzuru bozmayın. Sessiz kalmayın. Görmezden gelmeyin. Elinizi vicdanınıza koyun ve hala ölmediyse onu rahat ettirin, geç kalmazsınız umarım.