Geçen Yılların Sessiz Tanıkları

Nasıl geçti habersiz o güzel yıllarım desem, çok mu efkârlı olur? Yoksa bu bir efkâr yazısı mı? Peki, yıllar geçtikçe neden en çok mazinin o güzel anılarını hatırlarız?

Üç farklı soru ve üç farklı cevapla bugün karşınızdayım. Öncelikle merak etmeyin, bu yazıyı meyhanede yazmıyorum :). Yakın bir zamanda bir arkadaşım: “Alper, bu ara çok eski anılara dalıyorsun, fark ettin mi?” diye sordu. İşte bu soru üzerine çok düşündüm ve kendimi bu yazıyı yazarken buldum.

Zaman geçtikçe bize çok şey getiriyor, ancak bir o kadar da götürüyor. İnsan olarak, çoğunlukla mazinin güzel yanlarını hatırlayıp onlara özlem duyarız. Sohbetlerde bazen en duygusal anılar döner, bazen de en huzurlu olduklarımız. Sizi bilmiyorum ama mazi sohbetleri her zaman hoşuma gitmiştir. Ancak burada en kritik nokta, keşkeleri bu sohbetlere dahil etmemektir. Onları kapının dışında bırakmalıyız; çünkü bugün burada olma sebebimiz, o an aldığımız kararlar ve yaşadığımız deneyimlerdir. Zaten bizi biz yapan da bu, değil mi?

Durup bir anı düşünün. Sadece duruyorsunuz ve başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Gözünüzün önünden anılar bir film şeridi gibi akıp geçiyor; iyisiyle, kötüsüyle. Şimdi size bu anılardan birini tekrar yaşama hakkı verilse, hangisini seçerdiniz? İyi bir anıyı özleyip yeniden hissetmeyi mi, yoksa kötü bir olayı değiştirip diğer ihtimali öğrenmeyi mi?

Zaman bizimle dalga geçiyor, buna eminim. Bunu size bir gün ispatlayacağım. Yeni yıl planları, “visionboard”lar, hayaller, hedefler… Bunların hepsi bir yana, aslında içimizde ne varsa, o kadar varız. Ya olumlu düşünürüz ya da olumsuzlaştırırız. Bir dakika sonramızın bile kesin olmadığı bir dünyada, ömür boyu sürecek hayaller kuruyoruz. Hey, haydi uyanma vakti!

Yanınızdaki herkesi kaybedebilirsiniz, ancak kendinizi kaybetmediğiniz sürece dünya durmayacak. Bu dünyadaki en sessiz tanık sizsiniz. Milyarda bir ihtimalle doğdunuz. Buna rağmen var olmayı ve bu hayatta bir yer edinmeyi başardınız. Eğer yerinizi hak etmediğinizi düşünüyorsanız, olaya başka bir açıdan bakmayı deneyin. Siz sadece bir insansınız, ama bir başkası için koca bir dünyasınız.

Kaçan zamanı tutmaya gerek yok, o zaten bizimle…