Küçük Prens & Oya Abla
Aralık 4, 2024
Devam Filmleri vs İlk Filmler
Aralık 4, 2024

Rüyada Saklambaç

Konuk Yazar: Ali Hasan Kalk


 

“Anlaşılmazsa” fikri, vücudumun hareketini yok ediyor. Yazmaktan korkmamın nedenlerinden biri de bu, okuyanın hayatındaki onlarca farklı yaşanan anı. Aslında anlaşılmasam da kabul edileceğimin bilincindeyim. Gelecek yorumların sertliğinden de korkmuyorum. Bi’ şekilde anlaşılmaktan korkuyorum sanırım. Anlaşılmaktan korkmak baktığın zaman ne kadar da pis, ne kadar saçma bir düşünce veya kafa yapısı. Ama tam olarak böyle hissediyorum. “Ya birileri beni anlarsa.” düşüncesi var kafamda. Yalnız olmadığıma emininim ama yalnız olmak istiyorum bu konuda. İnsanları anlamak keyifli ama bana gelince “Aa daha önemli şeyler var hayatta. Hadi. Kalkıp yaşamaya bakalım.” derim her zaman. Çok saçma. Anlaşılsam bir daha yazmam sanırım. Yaşadığım hisler tam anlamıyla bilinse yaşamaya utanırdım sonraki gün. Başkaları da benim hissettiğim hisleri hissediyorlar, gözlerinden görüyorum ama ben korkuyorum. Sanırım insanları tanımaya kendimden fazla vakit harcıyorum. Sanırım insanların kafasında bir isim olmaya çalışırken kendime karşı sınırlayıcı bir dost oluyorum. Çevremde beni sınırlayan durumların olması hep hoşuma gider. Bunu söylemeye utanıyorum ama ben çok korkak bir insanım. Belki de hayatınızda görebileceğiniz en korkak insanlardan biriyimdir. Utanmıyorum aslında bunu söylemeye. Utandığım nokta bundan utanmamam zaten. Bence “korkak olmak” utanılması gereken bir iş, bir eylem, bi’ yandan da eylemsizlik. Cesur insanlardan nefret ediyorum. Bi’ yandan da derinden bir tutku duyuyorum. Kendime sözler vermeye başladım. Zorlandığım bir şey var mesela karşımda. “Söz bunu yapıcam.” diyorum. Yapmıyorum. Yarın bir daha söz veriyorum, yapmıyorum. İnanç konusunda kendimden başka ihtiyaç duyduğum başlıklar arıyorum. Bir insan inanıyor bir şeye ve inancının etkisinde yaşıyor hayatını. O insanın inancına tutunuşu, beni çok fazla etkiliyor. Tutunacak bir dal oluyor bana o inanç. Sonrası peki? Sıkılınca başka bir dal. Sanırım benim bir şeylerden sürekli sıkılmamın nedeni hiçbir şeyi kendi korkusuzluğumla denemeyişim. Yazımı son zamanlardaki savaşımı anlattığım şiir denememle sonlandırmak istedim:

Kendimi saklarmışım açıkken gözkapaklarım,

Vakit hep çok geç oysa hızlı ellerim.

Madem hislerim değil yolları yürüyen adımlarım, Yaşamak bağımsız seçtiğimiz yollarla.

Kaçmak istiyorum olduğum kişiden,

Yetemediğimden hiçbirimize.

Nasıl geçirebilirim bir ömrü bedende, Saklanıyorum ben bu evrende.

Kendimi sobeliyorum açıkken düşlerim.

Ruhumun saklandığı köşedir kalbimin derinleri,

Bulup uyandırmam gerekiyor başkası uyandırmadan beni, Saklananı bulmak kolaydır ancak arayan ise arayan.

 



Paylaşmak Güzeldir: