Konuk Yazar: Enes Sivri.
Yorgunluk üstüne çok yakışmıştı, bütün vücudu yorgundu. Bu zamanlarda insanların yorgunluğu, mutsuzluğu ya da ümitsizliği üzerine çok düşünmüyorum. Çünkü sıradanlıktan uzak bir yanı yok. Sebepleriyse pek üstüne düşünmemekte karar kıldığımız bir yağmur gibi. Çoğu şeyi artık düşünmemekte karar kıldık aslında, say deseniz inanın sayamam, bir bakıma bunu da düşünmemekte karar kılmaya yaklaşıyoruz. Yavaş yavaş eksiliyor kavgalarımız, çoğu şeyi artık düşünmek istemiyoruz ve düşünmüyoruz. Gençlerin aksine yaşlıların daha çok bahtiyar olduğunu böyle açıklayabilirim, eğer bu söylediklerime karşı bir fikriniz varsa inanın siz de haklısınız. Çok yorulduk ve yorulmaya devam ediyor bu çağın insanları, çünkü bugün bu çağın insanı yarın başka bir çağın insanı. Yetişemiyoruz artık dünyaya, önceden yüzlerce yıl arayla değişen çağlar artık gün aşırı bir kovalamacanın peşine düşmüş. Ruhlarımız yorgun, her gün başka bir dünyaya uyanmak ve yeniden bir şeyler inşa etmek yıkılacağını bile bile, anlaması çok güç şeyler. Sabah işe koşarak giden insanların hepsini tımarhaneye atmak gerekir bana sorarsanız, nasıl bir deli bu kadar ciddiye alabilir çürüyen elmaları. Sıcacık bir günde yağmur yağarken şemsiye açanlar için de bir tımarhane açsak fena olmaz hani. Aslında daha çok çeşit insan var bunu söylemek istediğim ve zaten isteklerimin gerçekleştirildiğinin de farkındayım. Şehirler, sokaklar kendi başlarına birer tımarhane olmuş durumda, birileri sanırım bunları benden önce de düşünmüş. Bu kadar büyük tımarhaneler tesadüf eseri oluşmuş olamaz.