Bundan tam 3 yıl önce birbirini sadece sanal ortamlardan tanıyan iki insan olarak yola çıktık. Karşımdaki; daimî bir enerjiyle motive eden, hep hatırlayan ve hatırlatan, asla kopmayan, mutlu eden, öğreten cıvıl cıvıl bir gençti. Bir gün beni aradı; sesi hep olduğu gibi enerjili, heyecanlı, seviyeli ama yine sımsıcak ‘Ben bir yola çıkmak istiyorum var mısın dedi, anlattı anlattı anlattı hayır demek mümkün değildi, birlikten, sadakatten, ilerlemekten, büyümekten, gelişmekten, güvenden, aile olmaktan bahsetti. Dakikalar süren konuşma sonrası ben kendimden emin, ilk adımı atmak için İstanbul’a biletimi alıyordum.
23 Ekim 2016 Üsküdar; ben Haluk Ovacık’ın arkasından bir olmaya, enerji olmaya, büyümeye ve ilerlemeye gittim. Birbirini ilk defa gören onlarca kişi, günler, aylar sonrasına yapılan planlar, projeler ve sonuç SİMURG! Olay ilk cümlelerimin hissettirdiği bir aşk ya da kavuşma hikayesi değil, olay kendimizi bulma, kıymet verme, güvenme, gelecek ve gençlik adına fedakârlık yapma hikayesi anlayacağınız. 2016’dan beri de değeri eksiltmeden onlarca insanla BİR olup henüz küçücük bir aile olmamıza rağmen bize güvenen, bize değer veren hepsi birbirinden parlak gençlerle yollarımızı birleştiriyoruz. Birbirimize güç oluyor, umut, abla, öğretmen, kardeş, yoldaş, cesaret, enerji… Yeri geldiğinde her şey oluyoruz. Bazen oluşturduğumuz tabloya bakıyorum uzaktan; iyi insanlar, vicdanı yüksek, hür, berrak zihinler birbirini mutlaka buluyor diyorum, kocaman bir gülümse yerleştiriyorum dudaklarıma. Belki öğretmen olmam hep o pencereden bakmama sebep oluyor belki gençliğe olan düşkünlüğüm belki yaşça onlardan büyük olmam belki beni hep ileri götürmeleri… Hep iyi ki dedirtiyor!
İyi kimiz çok, yolumuz açık, gelecekten umutluyuz, çoğalıyoruz derken hayat bu ya her şey zıttını da bulunduruyor ne yazık ki, gözümüz gibi baktığımız, üstüne titrediklerimiz, umut ışığı cesaret timsallerimiz alınıyor da elimizden, hem de acımazsızca.
23 Temmuz 2019 Kartal; koskoca 3 yılı geride bıraktığımız projelerimiz için heyecanlandığımız bir gün, arabaları oyuncak, alkolü su gibi gören bir hayasız çıkıyor ve sizin üstüne titrediğiniz, umudunuzu, cesaretinizi, kardeşinizi, çocuğunuzu alıyor sizden.
BEGÜM KARTAL bizim enerjisi bitmeyen iyi niyetli, gülüşü güzel, dünya şartlarında birbirine güvenin zor olduğu bir zamanda güvenimiz olan, vicdanın sıfırlandığı bir dönemde iyi niyetimiz, tükendiğimizde enerjimiz olan her zaman parlayan destekçimiz, ailesinin biricik kızı, sınıfının en dinamiği, üretmekten asla vazgeçmeyen arkadaşımızı kaybettik…
Begüm gece gündüz demeden her zaman kendini yetiştirmeye hazır, vicdanı yüksek, sadık, güvenilir, çalışkan, ülkesini seven. Yaşıtları sadece hayatın eğlence boyutunda vurdumduymaz hayallerdeyken belki o günlerce insanlara faydalı olacak bir proje için gönüllü olarak uykusuz kalarak çalışan belki de son parasını harcayarak bir şeyler üretmek adına yollara çıkan onlarca, yüzlerce gençten biriydi. Ve bizim o gence çok ihtiyacımız vardı… Kaybetmenin acısı taze ama Begüm’ün bize bıraktıkları büyük, bugün ben sizlere seslenmek bunu duyurmak ve tek bir şey istemek için buradayım. Hayatımızı idame ettirebilmek için farklı farklı meslek gruplarında farklı farklı işlerde yer alıyor hayatımızı birleştiriyor ayırıyoruz. Bu süreçte sadece çocuklarımıza değil, işverenlerimize, işi alanlarımıza, metroda yanında oturduğumuz yabancıya belki de bir şeyler veriyoruz, öğretiyoruz. Benim sizlerden ricam yaşatmanın ve öldürmenin çok kolay olduğu bu çağda lütfen insanları vicdanınızla, değerlerinizle, ahlakınızla yaşatın ve bunu herkese öğretin. Hayat için, dünya için, ülkemiz için nice değerler kayboluyor, nice BEGÜMler kayboluyor, öğretin!
Canımız BEGÜM KARTAL’IN anısına sevgi ve özlemle…