Zümrüdüanka Dergisi olarak Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla röportajlar yaptığımız seriye hoş geldiniz.
Bu ay JCI Culture 2019 Başkanı Elif Şen ile dernekleri hakkında konuştuk.
Elif Hanım Merhaba,
JCI nasıl bir oluşumdur ve neler yapar?
JCI 128 ülkede yer alan, 104 yıllık bir dernektir. Dünyanın gelişimine bağlı olarak; yaşanan buhranlar ve dünya savaşları ardından Birleşmiş Milletler’in kurulmasına öncülük etmiştir. Açılımı Junior Chamber International’dır. Genç Girişimciler ve Liderler Derneği olarak adlandırıyoruz. Siyaset arenası ve iş dünyasından pek çok önemli insanın JCI üyesi veya senatörü olduğunu görmekteyiz. Bizde senatörlük kavramı vardır. 18-40 yaş arası bireyler üyemiz olabilir. 40 yaşına girdikten sonra, şubeniz JCI Senatosuna sizi öneriyor. Buna ömür boyu JCI’ya gönüllü bir şekilde bağımlılık yemini etmek diyebiliriz. JCI’ın dünyada iki milyonu aşkın emeklisi bulunmaktadır.
Yıl içerisinde 5 büyük konferans düzenlenmektedir: Avrupa, Asya Pasifik, Amerika, Afrika ve Dünya Konferansları. Bu konferansların amacı birlik beraberliği oluşturmak, sürdürebilir projeleri tanıtmak, workshoplar/eğitimler yapmak ve network sağlamaktır.
JCI, Birleşmiş Milletler’e bağlı bir yapıdır. BM kararları doğrultusunda yerel bölgelerde hedefleri gerçekleştirmeye çalışır, projeler üretir. Globalde bütün dünyayı değiştiren önemli projeleri de bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak “Peace Is Possible” ve “World Cleanup Day” verebiliriz. WCD, Estonya’daki JCI’dan çıkan bir fikirdir ve sonrasında tüm dünyaya mal olmuştur. Türkiye’de de 2018 yılında 70.000 kişi aynı anda bulunduğu bölgeyi temizledi.
Peki JCI Culture nedir?
JCI, Türkiye’de 31 yıldır faaliyet göstermektedir. Biz JCI Culture şubesi olarak ise 2012 yılında kurulduk. Adından da anlaşıldığı gibi biz bir tür tematik şubeyiz. Sosyal sorumluluk bilinci, girişimcilik ve liderlik ruhu, kültürel faaliyetlere gösterdiğimiz hassasiyet bizim bir arada bulunmamızı sağlayan en önemli faktörler. Üyelerimizin çoğu kültürel faaliyetlerde ve sosyal hayatların oldukça aktif insanlardır. Yaptığımız her projenin içerisine kültürel bir fayda oluşturmaya çalışıyoruz. Rengimiz tam bu noktada ortaya çıkıyor. Yaptığımız projelerde kültürel esintiler barındırmamız yaptığımız her şeyi çok sevdiğimizin en büyük kanıtı. Hem bu şekilde üyelerimizin dinamizmini ve enerjisini ayakta tutuyor, daha motive bir şekilde gönüllülüğüne devam etmesine destek oluyoruz.
JCI Culture olarak bugüne kadar hangi projeleri gerçekleştirdiniz?
8 yıllık bir şube olsak bile Avrupa’da oldukça tanınıyoruz. Sebebi ise kurulduğumuz günden bu yana istikrarlı bir şekilde projeler gerçekleştirmemiz. Gerek Avrupa gerek Dünya konferanslarında ödüller kazanıyoruz. Yaptığımız işler yurtdışında oldukça dikkat çekiyor. Örneğin altı yıldır sürdürdüğümüz kanserli çocuklar için yaptığımız “1 Saatte 1 Yuva” projemiz bu sene Avrupa’nın En Değerli Projesi seçildi. Yine bu sene 9 projemizden 3 tanesi ödül kazandı. 2 tanesi ise finale kaldı. Ben de Avrupa bölgesinin en iyi üç üyesinden biri olarak seçildim. Türk bayrağı ile sahneye çıkmak ve ülkem adına bu gururu yaşamak benim için unutulmaz bir deneyimdi. Düşünün, Türkiye’den bir dernek var. Her sene ülkesinde projeler yaparak topluma katkı sağlıyor ve bu projeleri ile ödüller alıyor. JCI Culture, Türkiye için bir marka haline gelmiş durumdadır.
Yine en büyük projelerimizden biri Uluslararası Kültür Zirvesi’dir. İlk kurulduğumuz yıllardaki iddialı projelerimizden biriydi ve 2020 yılında da ikincisini düzenleyeceğiz. 128 farklı ülkeden bağlantımız var. Ortaya çıkacak ürün bizi oldukça heyecanlandırıyor. İlki yapıldığı zaman ülke çapında oldukça ses getirmişti. Dileğimiz bunun daha da büyümesi ve bir kült haline gelmesini sağlamak.
Kuruluşumuzdan bu yana iki kere gerçekleşmiş olan Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri projemiz var. Adı ICSR şeklinde de geçmektedir. Yine devamlılık gösterecek projelerimizden bir tanesidir. Çünkü ülke çapındaki büyük firmaların ve belediyelerin sosyal sorumluluk alanında yaptığı çalışmaları hem ödüllendirmek hem de teşvik ve bilinç kazandırmak için bu organizasyonu önemsiyoruz.
Ayrıca şubemizin twinning anlaşmaları yanında multi-twinning anlaşmaları da bulunmaktadır. Multi-twinning anlaşması ile ikiden fazla ülke ile bir araya gelmektedir. İrlanda, Almanya, Romanya, İspanya ülkelerinden şubelerle bir aradayız. Rusya ve Fransa ile de ikili ilişkiler kurduğumuz ayrı anlaşmalarımız ve birliklerimiz var. Twinning ve multi-twinning etkinliklerimiz farklı kültürden, inançtan, coğrafyadan insanları “JCI” çatısı altında tanımamızı ve o insanlara kendimizi anlatmamızı sağlıyor. En nihayetinde amacımız herkesle aynı: Yaşadığın toplumda fark yarat, yaşadığın topluma değer kat.
JCI Culture mensubu bir “Jaycee” olarak da bu amaçlarla bir araya gelmiş dünyadan ve kendi ülkenden insanlarla tanışmak ve ortak deneyim kazanmak çok değerli.
JCI Culture ne tarz etkinlik ve eğitimler düzenlemektedir?
Etkinliklerimizde odaklandığımız temel konu ticaret ve iş ortaklığı üzerinedir. Üyelerimizin iş dünyasındaki gelişimini oldukça önemsiyoruz. Onların dijital dönüşümlerine katkı sağlıyoruz. Kişilerin girişimlerini destekleyecek, kariyer hedeflerinde yapıcı ve öğretici yönlendirmeler sağlayacak, girişim macerasında başına gelebilecek her durum için hazır olmasını sağlayacak eğitimler vermeye çalışıyoruz. Bununla birlikte kişisel gelişimi destekleyen, farklı düşünme metotlarını keşfetmeyi sağlayan ve kişinin kendini tanıması hedefinde eğitimler ve etkinlikler de düzenliyoruz. Çünkü bir kişi girişiminde başarılı olmak istiyorsa önce kendi yeteneklerini ve sınırlarını keşfetmelidir. Başarı, önce kendini keşfetmekle sonra da bu keşif sonucu elde ettiklerini hayata doğru uygulamakla mümkün oluyor. Tabii ki her zaman başarılı da olmak zorunda değiliz. Girişimin temelinde cesaret ve destek vardır. Yaratmak istediğimiz her etki çoğaldıkça, destek gördükçe daha fazla kitleye erişir. Kolektif çalışmanın en önemli kriterlerinden biri de budur. Çünkü JCI olarak felsefemiz “kimseyi arkada bırakma”dır.
Nedir bu felsefenin anlatısı?
Girişim ve başarı odaklı her adım zorlu ve uzun bir yol. Bu yolda tek başına gitmek kişinin her zaman daha çabuk yıpranmasına ve hızlı bir şekilde amaçlarından vazgeçmesine neden oluyor. Bizim “kimseyi arkada bırakma” derken anlatmak istediğimiz de tam olarak bu: Kolektif bir çalışma ve ekibin birbirine her koşulda inanıp güvenmesini desteklemek.
İnsanları kaybetmek yerine, kazanma odaklı bir yaklaşım sergiliyoruz ki herkes içindeki ışığı keşfedebilsin.
JCI dünya çapında eğitimleriyle meşhur bir dernek yapısıdır. Amerika Başkanı John F. Kenndy’nin “Ben hayatı JCI’da öğrendim” şeklinde bir sözü vardır. Biz de üyelerimizin hayatı, iş dünyasını, network olanaklarını, girişimleri için atmaları gereken doğru adımları en özünde de kendilerini keşfetmelerini sağlamaya çalışıyoruz.
JCI Culture’ın ileriye yönelik hedefleri nelerdir?
Yüzümüzü artık globale döndük. İş dünyasıyla bağlantılarımızı her geçen gün arttırıyoruz. İş komisyonumuzu uluslararası komisyon ile birleştirdik. Böylelikle ihracatımızı geliştirmeyi hedefliyoruz. İhracat ülkemiz için oldukça önemli biliyorsunuz ki. Hem üyelerimize de global bir network imkânı sağlayabileceğiz. Yakın zamanda da Business English eğitimlerimiz başlayacak.
JCI-TV adında bir girişimcilik televizyonumuz var. Bunu yapılandırma sürecine soktuk. Girişimlerimizi globale tanıtmak istiyoruz. Sponsorlarımızı, paydaşlarımızı, proje ortaklarımızı TV’de tanıtmayı amaçlıyoruz. Girişimciliğe ait en saf ve en doğru hedefe odaklanmış bir televizyon platformu olacak dijitalde. Bu işin Netflix’ini yaptık diyebiliriz (gülüyor). İhracat ve dijital dönüşüm odaklı hareket etmek istiyoruz. Bu konularda eğitimlerimiz ve projelerimiz ile yakın zamanda gündeme geleceğiz.
Evet, gururla söylüyorum ki Türkiye’nin markasıyız; bulunduğu konum ve kıtasında da rol model olacak şekilde bir şube haline gelmek istiyoruz.
JCI Culture sizin hayatınıza ne kattı?
Kendimi keşfettim.
Geliştim.
Büyüdüm.
1.yılın sonunda IPP (eski başkan) olacağım. Bir sonraki yıla da mentörlük yapmakla mükellefim. İlk kurucu başkanımız bile hala sahadadır. Ben bir fan olarak başladım ve her zaman bu dernek yapısında var olmak istedim. Buradaki görevim bittikten sonra ise Avrupa’da görev yapmak istiyorum.
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
“Invest in Culture” bizim sloganımız haline geldi. Ülkemizde gerçekten çok yetenekli gençler ve girişimciler var. Biz bunları elimizden gelen her alanda desteklemek istiyoruz. Global hedefleri olan, büyük işler başarmak isteyen aktif gençlerin hepsinin aramıza katılmasını istiyoruz.
Elif Şen’e katkılarından dolayı teşekkür ediyor, JCI Culture’a dernek hayatında başarılar diliyorum.