Konuk Yazar : Ecrin Özçakısallayan
Bu sıralar yaşadığım en unutulmaz anlarım Anadolu’nun kalbinde, birçok önemli ozanın doğdukları yer olan Kırşehir’de geçti. Aslında başlarda herkesin önyargıyla yaklaştığı ve modernleşmenin durduğu bir şehir olsa da, kültürümüzün temellerini içinde bulunduran bir yapı taşı görevi görüyor. İnsanımızı anlamak aynı değerleri paylaşmak isteyen herkesin gitmesi gereken bir yer. Şimdi size birkaç günde gezdiğim ve olur da bir gün Kırşehir’e yolunuz düşerse ziyaret edebileceğiniz yerlerden bahsedeceğim.
Buradaki en güzel yer şehir merkezinden epey uzakta kalan Japon Bahçesi. Zamanında Japonların tarihine tanıklık etmiş bir parçanın burada bulunması üzerine hükümet tarafından bir kazı başlatılıyor ve bahçe zaman içerisinde oluşmaya başlıyor. Girişte bizi farklı balık türlerinin yaşadığı bir şelale ve göl karşılıyor. Devamında ise kazı çalışmalarından çıkartılan eserlerin sergilendiği bir müze yer alıyor.
Bu müze Kaman-Kalehöyük Müzesi olarak geçiyor ve civar köylerden gelen birçok parça yer alıyor. Ancak değerli parçalar olmadıkları için rağbet görmüyorlar. Ama yolunuz bir gün düşerse farklı çağlara ait el sanatlarını inceleme fırsatını kaçırmayın derim.
Bu müzeden sonra sizi biraz uzak bir yere götürüceğim.Şehir merkezinin yakınlarında halkımızın en önemli türkülerine imza atmış Neşet Ertaş’ın evi yer alıyor. Şu an müze olarak kullanımda ve eğer şanslıysanız Ertaş’ın bir torunundan da bağlama eşliğinde türkü dinleyebilirsiniz ve birçok halk ozanın hayatıyla da bağlantı kurabilirsiniz.
Son olarak da size burada yapabileceğiniz bir aktiviteden bahsetmek gerekirse, kültür balıkçılığına ev sahipliği yapan ve karşı tarafında Sarıyahşi ilçesi bulunan Hirfanlı Barajında kanoya binebilirsiniz. Bu sıcak yaz günlerinde bu sayede yeni deneyimler elde edebilirsiniz.
Hikayelerden, türkülerden duyduğumuz Anadolu insanını gerçekte oldukları gibi görmek tuhaf olsa da bana birçok erdem ve görüş kazandıran bu şehre bir gün uğramanızı tavsiye ediyorum.