Konuk Yazar: Elif Karabaş
gecenin göğe sarıldığı vakit
senin maviye dönük gözlerin
boğazına martı timsali sıralı
güneşe gönlü dönük sevgin
koca bir şenliğe verir kendini
ben tüm acıları kapıdan yolcu ederim
yağmurlar göğümüzde ağlaşa
gönüller sevişe durur
kalabalıklar sürü gibi
senin çehrenden dünyaya yayılan yaşam gibi
öyle pare pare
şimdi biziz yalnız
acının acılığına alışmış
iki namert ıssız
senin şenliğe yüz tutmuş gemilerin
dünyanın ümit burnuna açılan yollarına
senin sütünden dünyayı dikte ettiğin koynuna
toprağı unutur olur
sen ben iki boynu bükük ıssız biliriz bunu
üstü şenlik altı topraktı oysa
bizim bestelerimiz susmaz olur
bir eli şenlik
bir eli biz oluruz bu kentin
pireleri kafamızdan sökeriz
lafı mı olur be kardeş
günü gelir senin günden kızıl
kıvılcım alevlerini de şenliğe dahil ederiz
gece mumu söner
günü eteklerimizden dökeriz
kıvılcım olur yanar geceler
mumlar
sana tutuşmuş parçalar
ben kızılım sen alev
şenlikler düzülmüş baruta
üstü şenlik altı topraktı oysa