İnsan kendini anlatmaktan aciz
Ben sen biz siz onlar hepimiz
Biz hepimiz aciziz
Öyle aciziz ki sonbahar yaprakları
Kardelen çiçekleri, akşamsefaları hele de mehtap
Hepsi şaşar kalır hâlimize
Kelimelerimizle aciziz
Evet evet kelimelerimizle, cümlelerimizle
Harflerimizle, alfabemizle aciziz
Öyle bir acizlik ki bu; öğretmenler, şairler
Yazarlar, okurlar, çizerler, dinleyenler
Hepsi şaşar kalır hâlimize
Biz benliğimizle aciziz
En temel ihtiyaçlarımızla, anlaşılmak istememizle, anlaşılmayışımızla, kendimizle, çevremizdekilerle öyle bir aciziz ki
Hepimiz şaşar kalırız hâlimize
Biz çabalamakla bile aciziz
Devinmekle, koşmakla, yürümekle, çabalamakla, bazen de yorulmakla geçer ömrümüz
Hâlbuki unuturuz
Biz aciziz
Hayat sormaz bize
Kime ne anlattın, kim seni ne kadar anladı
Kim seni neresinden yahut seni nerenden anladı
Biz bunları bilemeyecek kadar aciziz
Bu öyle bir aciziyet ki bir süre hatta çok uzun bir süre canını sıkar, bilirim
Ancak dediğim gibi herkes bir gün yorulur
Her şeyden yorulur
Koşmaktan, çabalamaktan, yakalamaya, yetişmeye çalışmaktan, hislerinden ve hissedemediklerinden, kelimelerinden, cümlelerinden, kendini anlatamamaktan, acizlikten hatta bazen yorulmaktan yoruluruz
Biz aciziz
Biz yoruluruz
Hâlbuki unuturuz