Şehir parlıyordu
Yıldızların hepsi içinde sıraya dizilmiş gibi
Irak karanlığın içinde bir nüfus
Hayatlarında yerin olmayan onca insan
Kim bilir neler geçiyor her birinin kafasından
Küçük, büyük, parlak, sönük ışıklar
Sarsıntılı
Ziftin içine düşmüş altın taneleri
Bozuk gözlerimin ışıkların çevresinde oluşturduğu hale, gözlüklerimi çıkarmamla dev bir patlamaya dönüştü
Ne hoştu gece yolculuk
Ne hoştu güvendiğin bir şoförün ellerine bırakmak hayatını
Hele ki yoldayım seni sonra ararım diyebilmek
Yolculuğu bahane edebilmek
Hayattan kaçabilmek hangi yöne gittiğin önemsizce
Sadece uzakta olmak…
Bir tanrı misali ufak parlak karıncalarını izlemek kendi uzayından
Milyonlarca hikâye yazmak düşlerin içerisinde
En beğendiğini seçmek
Ve kendinin yapmak
Arabanın boğucu havasının içindeki tazelik buydu benim için
Uyuyamayıp geceyi izlediğim, dar arka koltuklarda ablamla sırayla paylaştığımız yastık
Bel ağrıları
Radyo müzikleri
Babamın yola konsantrasyonu
Annemin huzurlu uykusu
Arabayı babam yeni temizlettiğinde ayrı bir zevkliydi hepsi