Öneri müzik için tıklayınız.
Adımlar
Telaşlı yahut dingin
Kalabalığı ağırlayan genişçe sokak
Taze çekilmiş kahve kokusu
Köşede mütevazı bir dükkân
Sözcüklere dolanmış gülüşmelerle dolu
Düşünülmemiş sözcükler
Anlık gülüşler
Unutulacak anlar
Birikmekteler…
Soğuk, beyaza çalan mermer masa
Koyu kahve saman sayfa defter üzerinde
Henüz mürekkep akıtmış kalemiyle
Soğuk, beyaza çalan eller
Sıcacık kahve bardağını saran soğuk, beyaza çalan eller
Tek çiftler
Yumulu gözlerde acı
Dolu zihin
Ağırlığı nereden baksan en az 10 ton
Kulağına fısıldanan sözler
Belli belirsiz
“Zaman akıyor parmak ucunda, sana tekliğini duyurmadan…”
…
Oysa, cesur ve dik başlıydı dilinden dökülenler
Şunun şurasında 2-3 sene önce
Şimdilerde ne mümkün!
Şu ses, ah şu ses!
Gitmez öyle iteleyerek
Sen de ne delice sözler söylermişsin ama
Ne delice düşüncelermiş yahu
Ne de çok kandırmışsın kendini
Siyah bir çarşafla örtmüşsün sanki
Epeydir uykusuz gözler
Epeydir gitmeyen o sesten
Derinden, tanıdık o sesten
Çarşafı çekip alan sesten
Bak orada işte yalnızlığın
Bütün çıplaklığıyla
Kalabalığın içinde
Mermer bir masanın önünde
Gözleri yumulu
Elinde soğuk kahvesiyle…