Özgür irade kavramının oldukça geniş bir alana yayıldığını düşünüyorum. Öyle geniş ve sorgulanabilir bir kavram ki, felsefe alanındaki büyük düşünürlerin dikkatini çekerek onları bu konuda sorgulamaya itmiştir. Ben de bu yazımda sizlere özgür irade kavramını biraz daha sorgulatabilmeyi umuyorum.
Her insan ‘kendi özgür iradesi’ ile seçimler yaptığını düşünür, hayatını o şekilde yönlendirir. Peki yaptığı o seçimleri herhangi birinin etkisinde kalıp yapmadığından emin miyiz? Ya da devlet insanlarının dayatmalarından, tepkilerinden çekindiği için hedeflerini değiştiren insanlar; iş bulma oranı düşük olduğu için hayalindeki meslek yerine başka bir meslek seçen insanlar için gerçekten özgür irade var mıdır? Kendi fikrimce, şu zaman diliminde olmadığını düşünmekteyim. Çünkü özgür irade kavramı, hiçbir varlıktan etkilenmeksizin kendi seçimlerini yapabilme, karar verebilme yetisine sahip olmaktır.
Peki benim bu anlattığım etkenler insanların hiçbir varlıktan etkilenmeksizin seçim yapabildiğini gösterebiliyor mu? Maalesef ki bu örneklemeler insanların çeşitli manipülasyon yollarıyla özgür iradesinin sınırlandırıldığına işaret etmektedir. Bu ve bunun gibi sayacağım örneklerin bir kısmında insanlar, özgür iradesinin var olduğuna inanmakta ve bu inanışla hayatını sürdürmektedir. Bazı insanlar ise bu manipülasyonların farkında fakat etkilenmeyi daha kolay bir yol, yaşam olarak görerek ses çıkartmamaktalardır. Her şeyin farkında olup, insanların özgür iradesini manipüle eden ve kendi özgür iradesini yöneten insanlar da bu saymış olduğum insan çeşitleri arasında azınlığı oluşturmaktadır. Genel olarak devlet insanları bu konuma sahiptirler. Tüm bunlardan yola çıkarak özgür iradeyi ‘illüzyon‘ olarak tanımlayabilirim. Henüz hiçbir şeyi fark etmemiş bu insanlara ‘efekteler‘, fark etmiş olsalar bile sessiz kalmayı tercih edenlere ‘ortaklar‘, özgür iradeyi yönetenlere ise ‘sihirbazlar‘ demeyi tercih ediyorum. Çünkü, illüzyonu oluşturan sihirbazlar sadece efekteleri kendi amaçları doğrultusunda kontrol ederek kullanır, ortaklar ise sessiz kalarak yapılan bu illüzyonun gerçekleşmesine katkı sağlarlar.
Şimdi biraz bu illüzyonlardan, detaylarından ve sebeplerinden bahsedelim; toplum baskısı sebebiyle sevdiği insanla konuşamama veya bir ‘insanı’ sevmiş olduğu için yargılanma, toplumun oluşturduğu örf ve adetler yoluyla yaşamı devam ettirme ya da o örf ve adetlere uyulmadığı için yargılanma, toplum ve devlet tarafından yargılanma korkusuyla düşüncelerini saygı çerçevesi içerisinde belli edememe gibi çok çeşitli illüzyonlara sahibiz insanlık olarak. Bir insan bir başka insanı sevdiği için aykırı bulunurken berdel bahanesiyle insanları zorla evlendirecek ve bunu normal karşılamamıza sebep olacak geniş kapsamlı bir illüzyona sahibiz. Kısaca, illüzyonlar sayesinde insanlar ön yargıyla kuşanıyor ve saygıyı yavaş yavaş unutmaya başlıyor.
İllüzyon dediğim bu duruma geniş bir açıdan bakacak olursak; bir konumda tüm insanlık efekte, ortak ve sihirbaz olmuştur. Bilincinde olmadan yaptığımız bazı seçimler bizi efekte olmaya sürüklerken, meslek seçimi gibi bilinçli seçimlerde; iş yerleştirme oranı, mezun sayısı, maaş miktarı gibi etkenlere dikkat ederek seçim yapmamız bizi ortak yapar. Başka insanların özgür iradesinde illüzyon yarattığımız durumlarda, yalan söylemek gibi, ise sihirbaz oluruz.
Kısaca dünyamız efekteler, ortaklar ve sihirbazlarla dolu, fakat hiçbir varlık bulunduğu konumu hakkıyla yerine getirmediği için özgür irade dediğimiz bu kavram asıl anlamından çıkmış ve bir illüzyona dönüşmüştür.
Sonuç olarak özgür irade sadece efekteler, illüzyonlar ise ortaklar ile sihirbazlar için vardır. Ben ise günümüzün ortağı, geleceğin ise bilinmezliği olarak düşüncelerimdeki sesi klavyeme aktarıyorum.