Kırklara bir
Kumla başladı kalelere çıkmaya
Kısaldı boyu, uzadı namlusu
silahların
Çadırı kurdu
Modernleşti uykusu
Saçları sarı, sonra çiçekler
siyahı andırır
Kırklara kir
Yolsuzluğu eşek üstü, hastaneyi
ölüm döşeğinde duydu
Korkusu alınmak işten, susuldu
Uzadı taksiti çocukluğunun
Sulanmış bahçesi, kurular yaş
Üstelik çözülmekte faili meçhul
cinayetleri
Kazıldı kuyusu, su tatlı su
Çirkinliği toprağından
Kırklara pir
Bıraktı kanatlarını, esirler seçilmişti
Yamaç, zayıf ayaklarını
güçlü gösteriyordu
Kimi kurdu, kimi kuzuyu
Esirler seçilmişti
Mürit olundu mu?
Kolaydı, bulunurdu
mürşit
Kırklara zincir
El yazması, gül bozması
Kalemi hakim elinde kırılmadan
yârin elinde yazılıyordu gündüz-gecesi
Sevda, gurbet, hem yârin sözü
Çalındı ömrü
-Tanrıya sunduğu-
Kırklara yedilere*
Çiçeği siyahtı
-Kolaya kaçmadı-
Çirkindi toprağından
Esirdi, seçilmişti
-Kolaya kaçmadı-
Mürşitten kurtuldu
Ellerinle karşılaştı, ancak
o zaman karıştı
Kırklara *yedilere