Aydan Dağlar (Konuk Yazar)
“Artık dayanacak halim kalmadı.
Tanrım!
Neler yapıyorlar bu adamlar bana!
Duymuyor,görmüyor,dinlemek istemiyorlar beni.
Ne yaptım onlara?
Neden eziyet ediyor, benim gibi zavllıdan ne istiyorlar, ne verebilirim onlara?
Hiçbir şeyim yok…
Bittim artık,dayanamayacağım…
İşkencelerinden başım ateşler içinde yanıyor, her şey dönüyor gözlerimin önünde…
Uçursunlar beni bu cehnennem dünyasından…
Uzağa,çok uzağa…”
Tanıdık gelen bu çığrınışlar 1842’de, yaklaşık 180-200 yıl önce, Gogol tarafından kaleme alınan “Bir Delinin Hatıra Defteri” oyunundan. Oyunu seyretme şansınız olduysa şayet gülerken ağladığınız anların sonunda; çarpıştığınız her göze delirmedim demek isteyeceksiniz.
Hayır! Deliren ben değilim.
Sahnedeki şu adam ve onun gibi aşkını kurban verenler ve kurban olanlar aşkına, delirebilir ancak.
Ben değilim deliren hayır! Bakın şurada evladını kaybetmiş bir anne.
Yalnızca o delirebilir
Hayır,
Dalından kopmuş ham meyve,
Bahar gelmeden açan çiğdem,
Karnı aç dilenci,
Mevsimini kaçırmış göçmen kuş,
Cezası onanmış mahkum
Suçlu değil ama mahkum.
Ben değilim deliren,
Hayır! Şu köşede görüldü sokak satıcısı
En son o delirdi biliyorum.
Çok şey biliyorum sanıyorum.
Çokları gibi yaşamın manası üstüne cümleler kuruyorum.
Ama biliyorum ben değilim deliren.
Şu adamı terk etmiş sevdiği neden?
Soylu biriyle evlenmiş
Kim karar vermiş ‘onun’ soylu olduğuna
Ben değilim deliren bak demek ki!
Ben gitmedim sırf daha soylu diye birine,
Yanlış bahara aldanan çiğdem ben değilim,
Benim evladım ölmedi. Başka evlatlara da kıyamam ben.
Ham meyve bile olamadım. Koparılmadan düştüm toprağa.
Her mevsim göç etmek için beklerim yağmuru.
Karnımı doyurmak için patronuma dilenirim.
Suç işlemedim hâkim bey,
Size yardım ettim.
Hayır, ben değilim köşedeki satıcı
Ben yalnız onurumu satarım.
Eeh! Ben deli değilim diyorum!
“Şey… Haberiniz var mı?.. Cezayir beyinin burnunun altında kocaman bir ben varmış!.”
…
Soylu sevdiğinin yalnızca daha soylu diye başka birisiyle evlenmesi üstüne delirmiş bir aşığın hikayesini anlatan ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’ adlı oyuna ithafen yazılmış bir yazıdır.