Başımızın Belası Dolar
Haziran 8, 2018
İhtiyaç
Temmuz 8, 2018

Alfabe II

Yedi
Denklem bozulur rüyalarda
Dudakların dokunduğu beden
Derin hazinelerin meyvesidir
Korkak olur ellerim, mevsim çiçekler rengidir

Doğru, ışık ulaşınca bedene
İncelir gelecek umutları
Perdeler kapanır

Sekiz
Şimdi konar usulca
Ölüm bile ışık tutar
Kapına dön bir bak
Çiçek yok, umut var

Tek sesli bir koro
Gülüş oynatıyor rüzgarı
Huzuru bulamamış kalbin
Aramakta sonsuz fermanı

Dokuz
Çocukluğun rüyama gireli beri
Özlem, artık beşiğinde sallanır
Bir hece söylenmeli dudaklarından
Çıkmalı her kelimesi sevdanın

Ümit ettiğin, kapandığın köşen artık uyanmalı

Ellerini öyle bir yere koy ki
Yaşını göstermesin
Kalbini öyle bir yere koy ki
Hüznünü belli etmesin

On
Pek sevmişimdir ümit sözlerini
Bugün söylenmezse hep yalnız kalır
Bana artık yeşil gülümsüyor dünya
Turna’nın ufkunu anlatıyor
Gök, başağının rengini
Hayal, umudunun ismini söyleniyor

Korkum yok, gün gülecek gözlerine
Dünya bildiğimiz gibi kalacak
Fakat gülüşün hep ışık tutacak
Kalbimiz günlerin geçtiğini
Yaşlanınca kavrayacak

Son
Kalbimiz göklerde seslenir
Gecelere dizilir ismimiz
Arşın en tepesi bize ayrılır
Kuşlara kanat olur sevgimiz

Doğmak ve yaşamak

Ancak Turna’ya yakışır

“Ne güzel şeysin sen, hep yaşın on dokuz… “



Paylaşmak Güzeldir:

Mehmet Antep
Mehmet Antep
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okusa da; hayatında sanatın siyasete yenik düşmemesi için fotoğraf, şiir, sinema ve tiyatro ile ilgileniyor. Spor yayıncılığına bir şekilde başladığı dönemde, hayatını bu şekilde idame edeceğini planlamıyordu. Fotoğraf-edebiyat ilişkisinin gücüne inanmakta ve bunun için sanatsal içerikler sunma çabasında. Yaşamın kısa hayallerin uzun soluklu olmasından dolayı fazla köşeli, yıldız olmak için çokça topraktan.