Alabildiğine maviydi gökyüzü
Sıvası dökülen evlere düşerken kara haber
Artık anlamıştık gamsızdı bu şehir
Kötü haber yayılırken parçalı bulutlu
İnsanları düğüne davet ediyordu şehir
Ayıptı, yazıktı da
Ama insan bile pislerken yediği kaba
Şehir ne yapsındı
Mavilerini sundu yeşillerini de
Ateş yakarken düştüğü yeri
O rekabet etti acılarla
Göz yaşları düştü toprağına
Yıkıldı dizler üstüne upuzun bir destan gibi
Kavruldu toprağında koca bir ulusun
Şehir ayaktaydı yine de
Ben kazandım dercesine cıvıltısını sundu acılara
Unutmuştu şehir
O da bir zamanlar pençesindeydi korların
Rekabeti boşunaydı
Sınırdaki her kayıp can onun toprağındakileri de sızlatırdı
Ama anlamadı şehir
O da ağladı, ağladı da
Kabul etmedi düştüğünü
Düşüp de ayağa kalktığını
Bir zamanlar dipteyken, tırmandığını
Unuttu şehir
Acılarda kıvranışlarını
Parçalanışını surların
Yenildi şehir
Acılara yenildi de
Yine de elmasında zehrin tadı
Acıların düğününde mutlulukla oynadı