Yazarlar: Esra Nalbantoğlu, Damla Hıçkıran ‘‘Üniversitede okuduğun bölümü nasıl seçtiğini hatırlıyor musun? Dış dünyayla ilgili olarak şu an bildiklerinin, farkında olduklarının yarısına bile sahip değildin belki de. Milyon seçeneğin […]
Zil henüz çalalı beş dakika olmuştu. Ankara için güneşli bir ikindi vaktiydi. Burak tüm öğretmenlerin binaya girdiğinden emin olana kadar olduğu noktada bekledi. Bahçedeki iri çınar ağacının hemen arkasındaki gölgede […]
O, hep ardı bomboş insanları arayan bir âşık oldu. Red, belki de uzaklardan baktığımızda bahara en yakın kadın. Rüzgâr misali hayatınıza girişi ile önce gözlerine sonra sözlerine takılı kalacağınız tarzdan […]
Bir zamanlar tüm iyi niyeti ile olguları yaşardı Deli. Kendisinin adı bilinmez çünkü birçoğu için bir sabah uyandıklarında sadece orada yaşamaya başlamıştır artık. Zaten yaşadığını fark etmeleri de zaman almıştır. […]
Geceler hızlı, siyah ve beyaz. Sevgiyi insanlardan ya da hayvanlardan öğrenenler gibi bir öyle bir böyle. Günün sonunda unutmamak lazım ki bizden daha iyi hayvanlar var. O yüzden kiminle […]
Hava çok soğuk. Oysaki gökyüzü henüz yeni yeni kararıyor. Sanırım bu yüzden kışı pek sevemiyorum. Tabii bazen de seviyorum. Bir öyle bir böyle… En azından şu anda işime tam gelmiyor […]