Beyoğlu’ndaki İtalyan Kilisesi’ni pandemiden önce ziyaret etmiştim ilk kez. İtalyan Kilisesi, Galata Kulesi’nin arka sokaklarının birinde, pek de turistik olmayan bir noktada yer alıyor. Ekseriyetle bir mekânı ziyaret etmek istediğimde […]
Son zamanlarda özellikle üstüne yazmak istediğim bir konu var. Hatta birkaç konu… Bunların birbirinden farklı olduğunu düşünmüştüm ilk başlarda. Bu yüzden farklı zamanlarda farklı yazılar olarak yazarım diye düşünüyordum. Ancak […]
Kan kurumuş Damardan aktığı günü hatırlarım Durmayacak gibi akan kan durmuş Başına üşüşmüş meraklı millet Merak etme iki gün sonra dağılır elbet Kuruyan kanı da yağmur siler ilelebet Gözler […]
Yaşamaktan öldüğümüzü duyumsayamayacak biçimde yoğun bir hız içindeyiz. İçsel deliliklerimizi, son moda giysilerimiz misali sosyal medyada ifşalamaktan aldığımız mazoşist zevkin de ötesine geçmemize çok az kaldı. Ne yaparsak yapalım hiçbir […]
Hatırlamak, yeniden yaşamaya başlamak gibi. Sanki boğazımdaki yumru yok oluyor. Sanki biraz daha yaşamaya karar veriyorum. Görebildiğimin ötesinde hayat. Hayat, sıcak olmalı. Sanki güneş hep tekrar tekrar batıyor ve ben […]
Çekilin önümden çekilin! Metroya yetişmem lazım. (Yürüyen merdivenden çıkan metalik ayak sesleri) İşe geç kaldım. Hep de geç kalırım. — Sahi neden geç kalırız? Evet, evden geç çıktığımız için cevabı […]