Üsküdar’da Bir Avlu
Aralık 3, 2023
Orada Bir Yer
Aralık 3, 2023

Ben Sustuğum Zaman Konuşabilecek Misin?

Işık bir gün parlar, yorulur, söner. Peki söndüren nedir? Işık sürekli parlamaktan mı yorulur yoksa bir “hiçliğe” parlamaktan mı yorulur? Karşısında parlayabilecek bir hiçlik varken, ki bizzat kendisi de bir hiçlikten doğmuştur, o hiçliğe ışığını vermeden kendini söndürmesi olası mıdır? Hiçlik, bir hiçlik midir yoksa kendini hiçliğe hapseden bir parıltı mıdır? Peki ama bu hiçlik nasıl bir ışığı söndürecek kadar güçlü olabilir? Yoksa ışık, parıltıyı görüp hiçlikten doğabileceğine kendini mi inandırmıştır? Parıltı’nın bu hiçliği tercih ettiğini hiç bilmeden, kendi ışığını bir tercihe mi feda etmiştir? 

Yoksa her şey daha mı farklıdır? Parıltı kendini hiçliğe, ışık için mi feda etmişti? Ya da buna feda demek yerine, hislerin bulanıklığının zihni tekilleştirmesi mi demeliydik? Peki parıltının tekilleşmesi hiçlikle beraber hislerin suskunluğunu mu getirmişti? Ya da bu hiçlik kimdi de parıltıdan kendisini feda etmesini isteyebilmişti? Işık o kadar mı önemliydi ki parıltı artık bir hiçlikti? Peki hiçlikte hisler var mıydı? Parıltı üzülüyor muydu? Parıltı unutmuş muydu? Işık kırgın mıydı? Tüm bu suskunluğu kim bitirecekti? Görmüyor musun senin için sustuğumu? Neden hislerinle konuşmuyorsun bana? Parıltı kızgındı, Işık anlamsızdı. Işık öylesine anlamsızdı ki, Parıltı kendi parıltısından ışığını göremedi. 

Işık korkuyordu. Işık korkuyordu ama kendinden, çünkü tanımıyordu kendi yansımalarını. Işık parıltıyı istiyordu ama korkaklığı yüzünden hisleriyle yolunu çizebileceğini göremiyordu. Korkaktı o.

Parıltı parıldadı, o kadar parıldadı ki ışık bunu hiçlik sandı. Işık o kadar çabaladı ki hiçlikte kayboldu.

Işıklarda ve parıltılarda ne zaman ne ses vardır. Onlar sadece var olurlar. Öyle bir var olurlar ki, hiçliği bile aslında kendileridir. Tüm bu hiçlik aslında bir suskunluktur. Peki ben sustuğum zaman sen konuşabilecek misin? 



Paylaşmak Güzeldir:

Su Kutan
Su Kutan
Geleceği merakla ve heyecanla bekleyen bir kadındır Su. Sanki bir kitap okurmuşcasına gelecek günleri beklerken anılarını yâd etmeyi çok sever. Kafası bazen çok karışır ancak bu karışıklığın kurtarıcısı da renkli hayal gücü olur. Aslında, hayal gücü Su için düşünülenden daha fazla öneme sahiptir öyle ki; hayal gücünün kullanılmadığı bir yaşama inanmayan Su, asla ama asla hayal kurmaktan vazgeçmeyeceğine emindir. Çünkü fark etmiştir ki özellikle kendi gerçekleri bir hayalden oluşmuş ve gününü şekillendirmiştir. Gerek kalemi gerek tuvali ile bu hayal gücü serüvenine devam etmenin huzuruyla gelecek gizemleri bekleyen Su için Zümrüdüanka Dergisi sezgili bir bekleyişe de yol açmaktadır. "Hisler, renkler ve hayallerle geleceği beklemede kalın!"