Kolundaki Zincirden Kalbindeki Süngüye: Özgürlük Ve Vicdan
Temmuz 3, 2020
Ockham’ın Usturasında Coronalı Günler
Temmuz 3, 2020

Erol-Anımsanan

Sohbet beklenmedik bir anda gelişti, haliyle fark edememişim nasıl bir düşün yolunda var olmaya kalkıştığımızı.

 

Epeyce yorgun bir günün ardından oturduk tenha bir mekâna, Maslak’ta. Kafa dağıtmak ve günü unutmak istiyorduk. Seyiren gözleri ve yarım adımlarıyla bir adam (Erol) yaklaştı;

“Akşamlar vardır çıkarırsınız analog fotoğrafın doğal filtrelenmiş baskılarını hep ‘birlikte’ yad edersiniz eskileri. Ardından yuvarlak bir tepsinin etrafında başlarsınız ince belli bardaklarınıza akıtmaya o eski anılarınızı. Geçmişe özlemle dolarken içiniz, sorgularsınız üçüncü gözlerden hayatınızı…

Geceler vardır hayallerinize ulaşma arzusuyla kıpır kıpır olduğunuz, bir atılımla basamakları kurmaya başladığınız. Günler, aylar, yılları bir hayalde eritip bir kağıda döktüğünüz. Kiminiz ise eritiyor yahut dökecek bir kalıp bulamıyor (hele ikirciklileriniz) biliyorum, biliyorum…

Sabahlar, onlar yok. Aydınlıktan uzak yaşamaya alışınca insan bir kere, ilgasıyla güneşin…” uzun ve kesik kesik mırıldandı Erol. Yorgun, kalın bir sesle.

 

Kelimeler savuruyordu yanıma oturan 45-50 yaşlarındaki adam fütursuzca. Bir iddiası var gibiydi yüce insanlık ve kendi hakkında.

Yığışık anlatıları arasında, bir yanım hissettiği alemi tasavvur etme çabasındayken bir yanım kof çıkacak kaygısını bastırmaktaydı. Bu kaygıyı sürekli yaşamama rağmen hiçbir zaman doğru bulmamışımdır. Zira kalbin dağdağasının yanıltıcı/yönlendirici gücü olması hastalıklı bir düşünceyi iktiza etmeliydi.

 

Bir an kendi düşün ve duygu dünyamla çarpıştık zannıyla merakımı körüklemeyi başardı Erol, gölgeleri andıran bu adam. Ah! Bu merakımı bilirim, bi tutuşmayadursun. Kavradığım bardaktan enerji alıp döndüm arkamda oturan Erol’a. Tek taraflı bu sohbetin seyrini değiştirme kaygısıyla dinlemeye başlayarak.

“Sabah, akşam, gece… Neyi değiştirir ki? Fotoğraflarından bahset bana, hatırladığın son kurgusuz ve masum anılarını…”



Paylaşmak Güzeldir: