Yazarlar:
Alperen Onatkan Yılmaz.
Fatih Uyar.
(Bu diyalog iki yazarımız tarafından tıpkı anlık bir diyalog gibi sırasıyla ve karşılıklı olarak yazılmıştır.)
Günlerden bir gün şimdi bahsetmemize gerek olmayan bir olay üzerine kuşlar, hükümdarları olarak addettikleri yüce kuş Simurg’u bulmak için yola koyulmuşlar. Ama Kaf Dağı’ndaki Simurg’a ulaşmak için istek, aşk ve cehalet gibi birtakım vadileri geçmeleri gerekiyormuş. Bu vadilerde Kan ve Han gibi bazı kuşlar elenmiş. En sonunda Kaf Dağı’na varan diğer kuşların tek buldukları kocaman bir ayna olmuş ve tek gördükleri de kendileri…
Simurg yolunda vadilerde elenmiş olan (ki hangi vadiler olduğunu bildirmeye pek gerek yok) Han ve Kan adlı kuşlar yakın bir geçmişte İran’ın Yezd şehrinde karşı karşıya gelirler. Derin mülahazalara dalan bu kuşların diyalogları şöyle gelişmiştir:
HAN
Onlarca yıl geçse de seni görmeyeli
Seziyorum senin de konuşmaya can attığın şeyi
Çehrendeki ihtiyar edaya ise
Pişmanlık mı desem olgunluk mu
KAN
Geçen yıllar diyorsun ey kadim yoldaşım
Bu bitap bedenin tüylerine bakar mısın
Gel şöyle, incele simamı
Nedamet mi kemalat mı anlar mısın
HAN
İkisinden de var biraz, birbirine karışmış
Bir pişmanlık ki vadilerde elenmiş
Bir de Simurg’a varan bir olgunluk
Diğer kuşların uçarak kat ettiği yolu ise
Biz şimdi idrak edebilir miyiz ki
KAN
Aklım beni terk edeli yıllar olmuş
Kanatlarım açılmaya korkar olmuş
Simurg davası peşinde heba olanlara
Belki ben seninle reva olurum
HAN
Vadilerde elenmeyip zaaflarını aşanlar
Simurg aynasına erişenler oldular
Güya bir yüce padişahtı aradıkları
Aslında hayatın anlamıydı bulmayı umdukları
Yalnızca kendileriydi karşılaştıkları
KAN
Elenmek bir seçenek miydi bizim için
Yoksa Simurg’un dışında mıydık biz
İlerlenen yolda, aşılamayan engeller
Belki de bizim has kimliğimiz
HAN
Tercih ettik arzularımızı, tutkularımızı
İradesizliğimizle veya özgür irademizle
Onlar bizim parçamızdı
Arınmamız istenen parçalarımız
KAN
İradedir hür kölelik demiş ozan
Bizde olmadığı da pek bir aşikâr
Ama soruyorum sana ey Han
Arzusuz tutkusuz yollar mı var
HAN
Yolda arzu da gerekir tutku da
Hele bu yol hakikat arayışıysa
Madem en nihayetinde kendimize varıyoruz
İlla yolda kendimizden arınmak mı gerek
KAN
Biz ise gittik, kendimiz yerine
Yolun kendisinden arındık vesselam
Yine de senin dediğin hakikat
Bence bir yalan hâlâ heyhat
HAN
Yolumuz yol değil miydi
Umudumuz eksikti belki
Gerçekle aynada yüzleşilmesi
Bence hakikatin ta kendisi
KAN
Aynada gördüğümüz âri biz miyiz
Yorgun ruhumuz, vurgun umudumuz
Bunlar gözgünün hangi köşesinde
Yoksa biz de kendi yalanımızı mı uydurduk
HAN
Hayatı anlamlandıran biz değil miyiz
Simurg bizden başka kim olabilir ki
Ama kendimden arınarak değil ona varışım
Bilakis nefsimi kucaklayarak ona ulaşırım
KAN
Bir anlam yok hayata atfedecek
Simurg adını alanlar ne zaman itiraf edecek
Evvela şu yaptığımız kelam eriyecek
Senin hafi nefsini Simurg ne eyleyecek