Bir gün aklınıza gelen bir düşünce ile hayaller kurmuş ve bunları planlara dökmüş olabilirsiniz. Bir inovasyon yapmak ya da sadece bir başarı hissine ulaşmak da istiyor olabilirsiniz. Daha da iyisi hikayenizi yazmak istiyorsunuzdur. Bu yazım süreci tahmin ettiğinizden çok daha zor olabilir. Bunun için sınırlarınızı zorlamayı hatta mekanik bir şekilde çalışmayı bir seçenek olarak görebilirsiniz. Çünkü bazı sonuçlar sadece insan üstü çabayla elde edilir. Ancak kendimizden feragat ederek insanlığımızı kaybetmeye gerek yok. Çok daha güzel bir yol var. İş birliği! Paydaşlık ve daha da iyisi, ekip çalışması.
Hedeflerimiz doğrultusunda dikkatimizi arttırabilir, dayanıklılığımızı güçlendirebilir ve iletişim kabiliyetlerimiz ile bağlantılarımızı arttırabiliriz. Uykumuzdan tasarruf edip zamanı genişletebilir hatta verimlilik metodları ile günün 25. saatini de bulabiliriz. Aslında insanın bir adım fazlasını atabilmek adına sahip olduğu çok fazla enstrüman var. Bir tanesi hariç hepsinin sadece insanın sınırlarını zorlayabildiğine inanıyorum. Bir enstrüman var ki doğru şekilde kullanıldığında fevkalbeşer bir hareket kabiliyeti kazanıyoruz. Sınırları zorlamanın ötesinde onları gerçek bir biçimde aşabiliyoruz. Nedir bu enstrüman? Birlikte çalışmak. Diğer bir deyişle birlikteliğin gücüne inanmak. Tek şartı var bu enstrümanın: Birlikte olabileceğimiz insanları doğru seçmek. Hem de birden fazlası olmayı gerçekten isteyerek. Büyük hikayelerin arkasında her zaman güçlü ekipler vardır. Birlik olabilmenin kodlarını konuşalım biraz.
Güven, emek, payda ve iletişim. Oldukça klasik gelse de en çok can acıtan unsurlar bunlardır. Aramızdan birisinin çıkıp da hayatım boyunca mükemmel ekipler kurdum diyebileceğine inanmıyorum. Muhakkak kötü ekipler kurmuşuzdur. Bazen yanlış arkadaş grupları ile hayatı paylaşmışızdır. Şahsen hiç mükemmel ekip kuramadım. Çoğu zaman iyi bir ekip üyesi de olamadım. Sürekli gelişen ve evrilen bir ekip kavramı dahilinde güncel kalarak başarılı olmak oldukça zor. Göze alarak birden fazlası olmak doğrultusunda emek harcamak gerekiyor. Öncelikle “ben, ben, ben” demeyi bırakmak lazım. Sen kimsin abi? Ben kimim yani… Milyarlarca insanın yaşadığı bir dünyada hiçbirimiz peygamber değiliz. Önce sınırlarımızı kabul ederek kendimizi gerçekler ışığında görmeliyiz. Bu sayede kendimizi tanımaya başlayabiliriz. Kimse de kendini kandırmasın. Kervan yolda düzülür mantığı ile kendimizi tanımadan birileri ile yola çıkarsak sonradan kopukluk yaşayabiliriz. Çünkü kendini sonradan tanıyan kişi yanlış bir patikada olduğunu düşünerek geri çekilmek isteyebilir. Pat. İlişki bitti, ekip bozuldu… O yüzden kendimizi tanıyalım ve mümkünse kendini tanıyan insanları ele alalım. İletişim kuralım, iyi iletişim kurabiliyor muyuz? Karşılıklı şeffaflık esas mı mutlaka anlayalım. İletişimin sözlerden fazlası olduğunu beraber idrak edebiliyor muyuz? Edebiliyorsak harika. Peki karşımdaki güvenilir mi? Onu geçtim ben güvenilir miyim? Tabi her konuda güvenilir olmaya gerek yok. Ancak buluştuğumuz ortak paydada güvenilir olabilmek herkes tarafından net anlaşılması gereken bir durum. Kimse kimseyi hezeyana uğratmamalı. Gözümüzü kapattığımızda, süper bir şekilde rahatlamasak bile bir süre salabiliyor muyuz? Bir gün boyunca ortadan kaybolabilecek kadar güveniyorsanız karşınızdakine ne ala. Ekip arkadaşlığına adayız demektir. Artık tek yapılması gereken çalışmak. İstikrarlı bir şekilde inanarak emek harcamak. İyi bir ekiple ilerlemeyecek tek bir iş bile bilmiyorum. Kendilerini tanıyan (en azından çabalayan), iletişimi zengin, birbirine güvenen ve inanarak çalışan bir ekip istediğini her zaman alır. Mesela ben istisnasız istediğimi aldım. Çünkü biz olarak aldık. Hayatımda yalnız başıma elde ettiğim tek başarı kendimi tanımaya çalışırken öğrendiklerimdir. Gerisi tamamen işbirliğine dayanıyor. Ekip sayesinde her an her yerde olabiliyorum, bir olaya onlarca farklı perspektiften bakabiliyorum, çok daha fazlasını kaldırıp çok daha yoğun anları kontrol edebiliyorum, insanları birlikteliğin gücü ile etkileyebiliyor ve en önemlisi zevk alıyorum. Yalnızlığın çok da keyfi yok. Başarmak paylaşıldıkça tatlanır. O yüzden birlikte başarmaktan haz almayı unutmamak önemli.
Nasıl ekip kurabilirim sorularına karşı bunları anlattığımda genelde ben nasıl bileyim bu kadar detayı diyebiliyor arkadaşlarım. Ee denemeden bilemezsin. Başarılı olmak gibi bir kural da yok. Başarı hatalar zincirinin sadece bir dilimidir. Bana sorsanız az önce de dedim, henüz mükemmel bir ekip kurmadım. Ancak her an daha iyisi için farklı kombinasyonlar deniyorum ve mevcut ekiplerim için elimden geleni yapıyorum. Aynı şekilde bu düşünceler ışığında başkalarının da ekibinde yer alıyorum. Sonuçta kimseye ait olmayan çok boyutlu bir olgudan bahsediyoruz. Hatta şunu söyleyebilirim ki, kaliteli bir ekipte herkes o birlikteliğin sahibidir. Kimse patron değildir. Sadece karşılaşılan durumlara göre inisiyatif alan dönemsel liderler vardır. Akışkan bir şekilde liderlerin süreleri değişir.
Bir tez ve bir uyarı. Güvene dayalı sistemlerde en ufak bir zafiyette en güvenilir insan güvensiz durumda kalabilir. Dolayısıyla en güvenilmez insana göre kurulan sistemlerde asgari yetenekli bir insan bile doğru çalışabilir. Tüm dediklerimin yanında gerçekçi bir şekilde bu tezi göz önünde bulundurmalı. Uyarım ise: Güvenilir doğru kişiye seçeceğim derken liyakattan ve ilkelerden kopmamamak lazım. Dost seçer gibi hareket edip kendimizi aynada görebileceğimiz bir pozisyon almaktan da korkmamalıyız.
Son olarak ekip nedir, kafa karışıklığı olmaması adına birkaç örnek ile zenginleştireyim. Ekip sadece organizasyon grubu değildir. Birlikte kitaplar okumaya verdiğiniz anda babanızla bile bir okuma ekibi kurarsınız aranızda. Birliktelik diyelim daha doğrusu. Küçüğünden büyüğüne, sinemaya gidilen arkadaş grubundan dünyayı değiştiren liderlere bu işin kodları oldukça basit. Güveneceksin, emek harcayacaksın, ortak bir paydan olacak ve iletişim kuracaksın. İşte artık fevkalbeşer bir güçsün!
Hadi bir klasik o zaman: Bir elin nesi var iki elin sesi var.
XYZ Yazı Serisi
Öğrenip hayal kurmak ile başladı tüm hikâye. 2011 Eylül ayından 2015 Ağustos ayına kadar birçok düşünce hayata geçirildi. 4 yıl boyunca deneme yanılma yolu ile test edilen amatör fikirler kendini büyük planlara bıraktı. 2015 yılının Eylül ayından bu yana süren çalışmalar kendi zeminine oturmuşken şimdi yeni bir yol çiziliyor. 2019 Ağustos ayında gerçekleşecek XYZ Kampı, son devir teslim olurken koca bir 4 yılı da kapatan imza olarak hayata geçiyor. Bu seride hikâyenin yeni bölümüne hazırlık yapıyoruz. Hepimizin hayalleri var. Onları gerçekleştirmek için XYZ yazı serisi sizleri kendisini okumaya davet ediyor. Serinin yazıları: